SİNOP'TA GELENEKSEL HELESA

 

            Sinop'ta eski bir gelenek olan HELESA sürdürülüyor. Her ramazannın 15. günü başlayan etkinlik, ramazan bitene kadar sürerdi.

            Dün gece gerçekleştirilen Helesa'ya Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül'ün yanısıra Belediye Başkanımız Muzaffer Şimşek de katıldı.

           Sinop cadde ve sokaklarında gerçekleştirilen  Helasa etkinliğini son yılların helesa fenomeni diyebileceğimiz Murat İlkılıç yönetti.

            Bu yılki helesa etkinliğine yoğun katılım oldu.

  

HELESA GELENEĞİ HAKKINDA:           

            Sinop’a özgü önemli bir gelenek olan “Helesa” bir diğer adı ile “Sellime Çıkma”, her Ramazan ayın on beşinci gününden sonra gerçekleştirilmektedir. Helesa geleneğinin ortaya çıkışıyla ilgili yazılı kaynaklarda bulunmayan ancak dilden dile aktarılarak günümüze kadar gelmiş bir söylence şöyledir:

            Gemilerin yelken ile çalıştığı çok eski zamanlarda bu gemilerin Karadeniz’de sığınacağı üç liman varmış. Bunlar Temmuz, Ağustos ayları ve Sinop’muş. Yani Karadeniz sadece Temmuz ve Ağustos aylarında fırtınasız olur, diğer zamanlarda da gemiler ancak Sinop limanında barınabilirmiş.

            Yine böyle fırtınalı bir kış gününde, yelkenli bir gemi fırtınaya yakalanmış ve Sinop limanına sığınmış. Haftalarca burada mahsur kalan gemide bulunan tayfaların zamanla kumanyası tükenmiş ve açlık baş göstermeye başlamış. Tayfalar dilenmek istemedikleri için de kimseden bir şey isteyememişler.

            Bir gün kaptanın aklına yiyecek bulmak için bir fikir gelmiş. Tayfalarına hemen bir filikayı süslemelerini söylemiş. Kaptan ve tayfalar süslenen bu filikayla ve gece olması sebebiyle ellerinde çok sayıda fenerle Sinop’a inmişler ve kent içerisinde çeşitli maniler söyleyerek dolaşıp halktan yiyecek istemişler. Bun gören halk da gemicilere çeşitli yiyecekler vermiş ve böylece gemiciler açlıktan kurtulmuşlar.

            Geleneksel uygulamada, Helesa öncesinde rivayetteki filikayı temsilen birkaç kişinin taşıyacağı büyüklükte bir kayık alınır. Bu kayık güzelce süslenir ve çevresi fenerler ya da mumlarla ışıklandırılır.

            İftar yapılıp oruçlar açıldıktan sonra, bir araya gelen gençler süsledikleri bu kayığı bazen omuzlarında bazen ellerinde tutarak tüm mahalleleri gezerler. Kayık her evin önünde ev sahibi tarafından görülecek bir şekilde yere konulur. Bu evlerin kapısına gelen kalabalıktan sesi güzel olan bir kişi aşağıda bir bölümü yazılı olan Helesa manilerinden bir kaçını, diğer kişiler de nakarat kısmını söyler ve bahşiş isterler. Bahşişler bir mendile sarılarak ve düştüğü yer görülsün diye mendilin ucu yakılarak yere veya kayığın içerisine atılır. Toplanan tüm bahşişler de daha sonra ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

 

06 Temmuz 2015

URL Counter