ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

BUGÜN DUYGUSALIM


          İnsan bazen küçük şeylerle mutlu olur. Uzun yıllar görmediğiniz bir dostun telefonu, Yaşamınızın bir bölümünün geçtiği ve arttık anılarınızda kalan bir yerden aldığınız haber, sizi alıp götüren bir eski şarkı, mutluluk verir.

          Az önce bana da benzer bir durum oldu.  Çocukluğumun ve gençliğimin  unutulmaz günlerini yaşadığım, Erfelek’ten aldığım bir telefon sürükledi beni duygusallığa.

          Muzaffer Şimşek’ti arayan.Sevinçli ve coşkuluydu. Erfelekspor’un, grubunda amatör lig şampiyonu olduğunu, eleme maçlarının İstanbul’da olacağını anlatıyordu. Bize ne bundan diyenleri duyar gibiyim. Olsun. Dedim ya duygusalım bugün. Ne Tayyip’in Cumhurbaşkanı olup olmayacağı, ne Baykal’ın hezeyanları, ne de yurdun her yerinden gelen yolsuzluk ve güvensizlik korkusunu yazmak gelmiyor içimden.

          Erfelekspor grubunda birinci olmuş. –Birinci lig şampiyonu kimin umurunda.- Üstelik de çalıştırıcısı Necati Bayrak’mış. Benden beş altı yaş büyük çocukluk arkadaşım, ya da abim ama ona hiç abi demedim.  Orman işletmesinin tomruk deposu olarak kullandığı alanda az mı top koşturduk birlikte. –Bakmayın birlikte top koşturduk dememe, onlardan küçük olduğum için yeterli oyuncu olmadığında alınırdım sahaya. Olsun. Arasıra da olsa oynardım ya.-

Erfelekspor - Keşanspor maçı -Bakırköy 23 Mart 2007

          Bu, Anadolu’nun nüfusu beş bini bulmayan, büyük şehirlerde mahalle bile olamayacak kadar küçük yerin, forma ve ayakkabı bulmakta zorluk çeken çocuklarının başarısı. Bu başarıda Çalıştırıcı Necati Bayrak’tan, Yöneticiler Vedat Aslan, Bedri Tohumat’a, şeker hastalığını ile damar sorunlarını hiçe sayarak tüm deplasmanlara giden Sarı Çetin’e kadar bir çok kişinin unutulmaz özverisi ve çabası var. Başkaları da var tabii ki. Doğaldır ki, en büyük pay yürekle, kafayla, inançla ve sevdayla top koşturan gençlerin.

          Şimdi İstanbul’daki tüm Sinoplulara görev düşüyor. Bu gençleri gönendirmek. Üçüncü lige çıkış maçları İstanbul’da yapılacak.  İlk maç 23 Mart’ta. Rakibimiz ise kurada çıkacak üç takımdan biri. Keşan, Kırklareli yada Düzce takımı olacak.Turu geçersek grup finali 25 Mart Pazar günü. Maçın yerini belirleyemedim ama tüm Sinop’lular destek vermek üzere gelmelidirler.

          İkinci görev ise maddi destek. Bu konuda görev öncelikle derneklerimize düşüyor. Ben gençlerimizin yalnız bırakılmayacağına inanıyorum.

          Geçtiğimiz günlerde bir haber duydum. Hangi tv kanalıydı, yetkilisi kimdi bilmiyorum ama haber şuydu: “Uçurtma yasaklandı”  Sanırım bir belediye kendi sınırları içinde uçurtma uçurulmasını yasaklamış. Görevi çocuklara uçurtma uçuracak alan sağlamak olanların aldıkları bu karara ne denir?

          Haber aldı götürdü beni. Karadeniz’in eski ahşap evlerinin dış kaplaması pedavra denilen  ince bir gereçle kaplanmıştır. En güzel uçurtma çıtası bu pedavralardan olur.  Tabi, ev sahiplerinden gizli almak gerekir.
Şimdilerde plastik mantolama moda. Oysa petrol türevlerinin doğaya verdiği zarar biliniyor. Ayrıca plastik maddelerin güneş altında havaya kanserojen etki yapan bir madde saldıkları konusunda iddialar var.  Kullanım süreleri sonunda doğaya atılan plastiklerin binlerce yıl yok olmadıkları, toprağın niteliğini değiştirdikleri de bir gerçek.

          Dedim ya, bugün çocukluğuma gidiyorum. Ben şu altmışa merdiven dayamış yaşımda, yeniden çocukluğumu yaşamak istiyorum.  Eski evlerden pedavra çalarak yaptığım uçurtmayı özgürce uçurmak istiyorum.

          Uçurtmam göklerde dalgalanırken, ipinin bağlı olduğu kazığı yere çakıp, gölgesinde top tekmelemek istiyorum. Bir kerecik de olsa Necati’nin ayağından topu almıştım. O mutluluğu yeniden yaşamak istiyorum.

          En azından, ayın 23 ünde gidip maçı izlemek ve  içimde hep özlemini duyduğum toprakların kokusunu duyumsamak istiyorum.

          Keşke, yetişkinlikten istifa edebilmek olanaklı olsa.

          AYHAN ALTAY
          GERÇEK GAZETESİ - 15 Mart 2007