ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

AÇILIM

“Kürt açılımı” diye başlatılan tartışma sürecinin adı “demokratik açılım”a dönüştü. “Demokratik açılım” kavramı “Kürt açılımı” kavramını da içeren daha geniş bir kavram olarak duruyor karşımızda.
Bu yazımın konusu “demokratik açılım”ın, Kürt sorunu dışındaki konuları olacak. Çünkü işin bu yönü pek tartışılmıyor. Daha doğrusu iktidarı ve muhalefetiyle işin bu yönü gözden kaçırılmak isteniyor.
*          *          *
Öncelikle demokrasiden ne anladığımız önemli. Başbakanın önceden hazırlanmış yazılı metinlere dayalı konuşmalarında küçük umutlar oluşurken, doğaçlama yaptığı konuşmalarda aynı demokrasi kırıntılarını göremiyoruz. Tam karşıtı olarak biat kültürünün derin izleri sırıtıyor.
Şimdi bunlardan ayrık olarak bazı konularda sorular soralım ve demokrasinin ya da demokratik açılımın gerçeğini irdeleyelim.
*          *          *
İçeriği yalnız bir dinin, bir mezhebini öne çıkarması bir yana; zorunlu din dersleri ile demokrasiyi bağdaştırabiliyor musunuz?
Zorunlu din dersi, İnsanların dinsel inançlarına müdahale değil midir?
Laik bir ülkede din derslerinin zorunlu olabilmesi ne kadar demokratiktir?
Zorunlu din derlerini kaldıracak yasal düzenlemeler bu paketin içinde var olacak mıdır?
*          *          *
Demokrasinin olmazsa olmazı, örgütlenme özgürlüğüdür. AKP iktidarında örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellere bakalım:
AKP iktidarından önce adı sanı duyulmayan bir kamu sendikaları konfederasyonu nasıl birden bire en çok üyeli sendika olmuştur?
Emeklilerin sendikalaşma sürecini tıkamak için neden sendikalarının kapatılması davaları açılmaktadır?
Gençliği sendikalaşması önünde de neden aynı emekli sendikası için uygulanan yöntemler uygulanmaktadır?
Sendikal ve sendika seçme özgürlüğünün önündeki tüm engeller (görünmez baskılar dahil) kalkacak mıdır?

Laiklik inanç özgürlüğünü içeriyorsa;
Diyanet İşleri Başkanlığı inanç özgürlüğüne ters değil midir?
Tüm yurttaşlar aynı inançta olmadığına göre, yurttaşların ortak parasından oluşan devlet bütçesinden Diyanet İşleri Başkanlığına ve dolayısıyla din görevlilerine bütçe ayrılması demokrasiyle bağdaşır mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak mıdır?
*          *          *
Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi kavramından türetilmişse;
Seçim barajlarını sıfırlayan, oransal temsili içeren seçim yasası bu paket içerisinde var mıdır?
Seçimlerde halkın önceden belirlenmiş listelere oy vermesini değiştirecek, gerçek anlamda seçim yapabilmesine olanak tanıyacak düzenlemeler olacak mıdır?
Seçim yasaları demokratikleşecek midir?
      *          *          *
Siyasi partilerimizin işleyişini “Siyasi Partiler Yasası” düzenliyor.
Adaylık süreçlerinin genel başkanın iki dudağına hapseden kurallar kaldırılacak mıdır?
Siyasi partilerin aday belirleme süreçleri demokratikleşecek midir?
Siyasi partilerin kendi iç işleyişlerini demokratikleştirecek kurallar getirilecek midir?
Demokratik bir siyasal partiler yasası oluşturulacak mıdır?
*          *          *
Devletin günlük işleyişinde demokrasinin gerekleri açısında;
Devlette çalışacak personel alımında nesnel ve demokratik kurallar uygulanacak, mülakat adıyla yapılan kayırmacalar ortadan kaldırılacak mıdır?
Devlet gücünün kullanılmasında, elindeki gücü keyfi ya da kasıtlı olarak kullananlara “kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışıyla arka çıkılmasına son verilecek midir?
Devletin resmi kurumları da demokratikleşecek midir?
      *          *          *
12 Eylül’ün başımıza bela ettiği ve devlet erkini ele geçirenin yönetimini kendinden taraf olanlardan oluşturduğu YÖK ve gücünü YÖK’ten alan, içerisinde tam bir biat kültürü olan üniversitelerimiz gerçek anlamda bilim yuvası olacak mıdır?
Yüksek öğretimi cendere içerisine sokan YÖK kaldırılacak mıdır?
      *          *          *
Bu soruları çoğaltmak olası.
Kısacası;
YAŞAMIN HER ALANINDA DEMOKRASİ HİSSEDİLECEK MİDİR?