ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

YUMRUĞUN İNDİĞİ YER


Birinci dünya savaşının çıkış nedeni olarak Avusturya Macaristan veliahdının, bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi diye yazar tarih kitapları.  Değildir elbette. Savaşın en temel nedeni emperyalistlerin pazarı paylaşamamalarıdır. Ama veliahdın öldürülmesi, barutu ateşleyen kibrit çöpüdür.
Birçok nedenle gerilmiş toplumlarda, küçücük ve başlarda önemsiz görülen bir olay, büyük badirelere neden olur. Çoğu kez bu küçük olayı yaratan bile bilmez neden olabileceği kargaşayı.
*          *          *
Ülkemizin uzun süredir davul derisi gibi gergin olduğu bir gerçeklik. Milliyetçiliğin neden olabileceği kavgaları önlemek için çalışıyorlar aklı başında olanlar.
Bazıları ise yangından medet umdukları için, körüklemekteler ateşi.
*          *          *
Sözü iki gün önce Ahmet Türk’ün yumruklanmasına getireceğim ama ondan öncesine de bir bakmak gerek.
Anayasa mahkemesinin DTP’yi kapatması ve iki milletvekilinin milletvekilliğini düşürmesi kararı üzerine atlattık birinci badireyi. Yanlış anlaşılmasın kararın hukuksal olup olmadığı değil söylediğim.
Anayasa Mahkemesinin bu kararı üzerine birçok Kürt yurttaşta, “bizim temsilcilerimiz mecliste istenmiyor” duygusu gelişmeye başlamıştı. Yüzde on seçim barajının nedenin de zaten Kürtlerin temsilciliğini üstlenmek isteyen partilerin meclise girmesini engellemek olduğu gerçeği de ortadayken, bu kararın Kürtler toplumsal travma yaratması kaçınılmazdı.
İşte belki de birçok kişinin canını yakacak olayların önlenmesinde başrolü Ufuk Uras oynadı. Kürt yurttaşların oylarını mecliste temsil eden partinin grup kurmasına destek verdi. -Oysa bu role uzun süredir Kürtlerden oy alamayan Sosyal Demokratlar daha önce soyunmalıydı.-
Ufuk Uras’ın 19+1 formülü birçok Kürt insanında; “bizi de kucaklayan, bizimle barış isteyen Türkler de var” düşüncesi oluşturdu. Bir anlamda toplumsal barışın oluşmasına büyük katkı koydu. Daha açıkçası; birçok sokak gösterisini ve büyük olasılıkla yüzlerce gencin dağa çıkışını engelledi.
Şimdi gelelim Samsun’a.
Samsunda Ahmet Türk’e vurulan yumruk, barışın sağlama çabalarının dinamitlenmesidir.
Hükümet iki polis görevlisini açığa almıştır ama valilikçe alelacele yapılan açıklamalar hiç de doyurucu değildir. Valilik kısa sürede yaptığı açıklamada “olayın bireysel olduğunu, örgütsel bağları olmadığını, saldırganın herhangi bir siyasi partiyle ilişkisi olmadığını” açıklamıştır.
Görünürde bunların tümü gerçek olabilir. Özde ise olayın siyasal bir olay olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.
Şimdi birkaç basit soru soralım:

  1. Saldırgan mahkemenin o gün yapılacağını nasıl öğrenmiştir?
  2. Mahkeme önünde slogan atan grubun kendiliğinden oluştuğunu mu sanıyorlar?
  3. Bunca süredir özellikle milliyetçi-ulusalcı çevrelerin saldırgan ve kışkırtıcı açıklamalarının toplum üzerinde hiç etki yapmadığı mı sanılıyor?

Toplumda gerilim yaratanlar bu olayın gerçek sorumlularıdır.
*          *          *
Hiç kimsenin olayı geçiştirme ve küçümseme lüksü yoktur. Ahmet Türk açıklamasıyla, toplumun kışkırtılmasını önlemek için elinden geleni yapmıştır.
Bu tür olaylar barut fıçına bağlı fitilin ateşlenmesidir. Fitil fıçıya ulaşmadan koparılabilirse ne ala, yoksa…