ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

MİLLİ DİN DERSİ
Milli Güvenlik Dersinin okullardan kaldırılması 1969 – 1970 ders yılında yaşadığım bir anıyı anımsattı bana.

Çorum İlköğretmen Okulu beşinci sınıftayız. 1969 Ekiminde üç günlük boykotla müdürümüzü göndermişiz. Yeni Okul Müdürü, “öğrencileri hizaya sokmak” göreviyle gelmiş. Bizlerse delikanlılığın deli kanını özgürce taşıyoruz damarlarımızda. Okullar daha 12 Eylül cenderesiyle “medrese” durumuna gelmemiş.

Milli Güvenlik dersine alaydan bir albay giriyor. -Bazılarının söylediği ve yazdığı gibi bu dersler 12 Eylül’ün ürünü değildir. Daha öncesinde de vardı.- Kapıda sınıf mümessili (sorumlusu) bekliyor. Subay kapıya yaklaştığında yüksek sesle “DİKKAAAT” çekiliyor. Hurraaa. Tüm sınıf ayakta ve hazırolda.

Kapıdan giren subay gürlüyor. “GÜNAYDIN” , yanıt daha da gür “SAĞOL”. Ardından “NASILSINIZ”, yine “SAĞOL”. Oturuluyor ve derse başlanıyor.

Albay o gün mü ters tarafından kalmıştı, yoksa her derste mi iticiydi anımsamıyorum. O gün, sınıfa girdiğinde “yazılı yapacağını, kâğıt hazırlamamızı” söyledikten sonra esti, gürledi. “Hepinizi yakarım, kimseyi geçirmem. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” gibi sözlerle moralimizi bozdu.

Bizde gençtik hani. Gürültüye pabuç bırakmak gibi alışkanlıklarımız da pek yoktu. Üstelik bizim sınıf diğer sınıflara göre biraz daha aykırıydı. Öyle ki sınıfın üç kişilik gizli yönetim kurulu bile vardı. –Şimdilerde olsa yanardık. Ya Ergenekon ya da KCK’ya yamayıverirlerdi.-

Tehditler hemen uyardı bizi. Yönetim “boş kâğıt verme” kararını kaş göz arasında alıverdi. Soruların yazımı bittiğinde önce kürsü önündeki sırada oturanlardan başlayarak çorap söküğü gibi tüm sınıf bırakıverdi kâğıtları albayın önüne ve çıkıverdik dışarıya.

Bir süre sonra albay, nöbetçi öğrenciyle haber gönderdi bize. “Gelsinler, yeni soruları kendileri belirlesinler, istedikleri gibi yanıtlasınlar.”
Girmedik. Ta ki, Okul Müdürü gelip de bizi içeri sokana kadar.

Alaya komuta eden ve askerlerin tanrı gibi gördükleri albay, bir daha okula gelmedi. Bir teğmeni yolladı yerine.

 

Bugünlerde kaldırıldı Milli Güvenlik Dersleri. İyi de oldu. Zaten doğru dürüst bir gerekçesi de yoktu ama ilk sıra onda mı olmalıydı?

12 Eylül’ün zorunlu kıldığı “din dersleri” daha öncelikli olmalıydı. Suni İslam’ın yalnızca bir mezhebinin yüceltildiği, bilime ters bunca öğretinin yer aldığı, kendi dışındaki inançlara saygısının olmadığı öğretmenlerin çoğunlukta olduğu sözde “DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ” dersleri kanayan bir yara olarak duruyor.

Bu derslerdeki program dışı çarpık uygulamalardan basına yansıyanlarının çok az olduğunu 25 yıllık öğretmenlik sürecinde yaşadıklarımdan biliyorum.
Evet, din dersleri Laiklik ilkesinin ihlalidir. –Diyanet İşleri Başkanlığı adında bir devlet kurumu olması da öyle.-

Evet, din derslerinde özellikle biyoloji bilimine kökten aykırı şeyler öğretilmektedir.

Evet, din derslerini veren öğretmenlerin büyük çoğunluğu bilimsel düşünceye uzaktırlar. –Siz düşmandır anlayın.-

Evet, din dersleri ayrımcılığı körüklüyor.

Peki, din dersleri kaldırılır mı?

Hiç sanmıyorum, beklemiyorum, ummuyorum.

Milli din dersiniz hayırlı olsun.

 

PHP Counter
tekil görüntülenme