ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

 

ŞİİRİN BAŞKENTİNDEN
Güzel bir Ege baharı sabahı. Lozan alanında dostlarla buluşmama iki dakika kadar geç kalıyorum. İyi ki de telefonla beklemelerini söylemişim.

Otobüsün kapısında Bekir Yurdakul karşılıyor beni, boynuma sarılarak. Altı aydır görüşmemişiz.

Bekir, İzmir’in çok yönlü edebiyatçısı. Yazar, radyo programcısı, sunucu, dilci. Uzun saçları, güler yüzüyle tam bir dost. Yalnız tanıdıklarına değil, dünyaya dost bir insan. Dumansızların da sınıf başkanı.

Birlikte biniyoruz bizi “şiirin başkenti”ne, götürecek otobüse. Gün; 05 Mayıs 2012 Cumartesi.

1986 yılında başlayan “Şiir İkindileri”nin 47.sine gidiyoruz bugün.

Bu ülkede şiirin başkenti Salihli’dir. Yılda iki kez yapılan şiir ikindileri ile hak etmiştir bu sanı.

İlk kez 2005 yılı Kasım ayında katılmıştım şiir ikindilerine. Onur Konuğu ünlü Arap Şairi ADONİS (Ali Ahmet Said Eşber)’di.

Bu yılın onur konuklarından biri ise artık şiirimizin anası diyebileceğimiz Gülten Akın’dı. Kendisine Dionysos şiir ödülü veridi. Dionysos sanata emek ödülünü ise Doğan Hızlan aldı.

Bu arada ilginç bir rastlantı da yaşandı. Şiir ikindilerini başlatan ve yıllarca sürdüren Salihli’nin unutulmaz Belediye Başkanlarından Zafer Keskiner bir gün önce yaşama veda etmişti. Yaşamının son döneminde “bir şiir ikindinde ölmek isterdim” demiş. Bir anlamda bu son isteği yerine gelmişti. Ayrılık yolculuğuna şiir ikindileri öncesi uğurlandı.

Şiir ikindilerine şiirleriyle katkıya çağrılanan yedi şair vardı. Bunların en öne çıkanı bence kendini çoktan kanıtlamış olan Gökben Derviş’ti. Umudu ve yaşamı öne çıkarmış Derviş. 1980’lerde doğmuş, o karanlık süreçte ilk gençliğini yaşamış olmasına karşın karamsar değil. Günü anlatırken şiirinde evrensele uzatmış ellerini. Kalıcılığın imgelerini yeşertmiş.

“vuruşursunuz ezilen bir halkın halayıyla / o an yasaklı bir dil sökülür kumaşından / bebekler ninnisiz büyütülür / eskiciye verilme korkusu olur çocukluk / hep ağıttır / inattır, dağların saklısında yetişmiş direniş çiçeği” KARŞI’dan Gökben Derviş.

Hadi bir de ayıbımı yazayım. Adını duymuştum Gökben Dervişin ama okumamıştım bir şiirini bile. Bu “ikindi”ye gitmesem daha bir süre uzak kalacakmışım bu tattan.

Ahmet Arif de bir anlamda konuk oldu Şiir İkindileri’ne. Hayri Yetik’in hazırladığı bir sunumla andık dağların ve acıların şairi Ahmet Arif’i. O’nun unutulmaz şiirlerinden tattık.

İkindinin hazırlayıcısı ve sunucusu Tuğrul Keskin’i de anmak ve bir kucak teşekkür göndermek gerek. O, alçakgönüllü ve dost yaklaşımıyla kendi evimizdeymişiz duygusu yaşattı bize.

Sözü şiire bırakarak bitirelim bugün. Kenarda kalsın politikacıların aymaz katılıkları. Barışa çağrı olsun dizeleri Ahmet Arif’in.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…


hitwebcounter.com
tekil görüntülenme