ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

       

SANAL SAVAŞ


Dört günlük bir “Gavur İzmir” geziminden sonra İstanbul’dayım. Yine o tıkış mıkış metrobüs, yine bir yerlere yetişmek için koşuşturan insan kalabalığı. İzmir’den sonra çekilmez geliyor insana. Eh, ne yapalım; birkaç güne alışırız.

İzmir bildiğimiz İzmir. Bana sorarsanız, Binali’nin hiç şansı yok. İzmir’li özgürlüğüne düşkündür. Yaşam biçimine karışılmasını asla kabul etmez. Kordon’da, dalgakıran taşlarının üzerinde yavuklusuyla sarılışıp oturmasına, bira içmesine müdahale edilmesine olanak tanımaz. Ekonomiden çok, yaşam biçiminin özgür olmasıdır onu ilgilendiren. Ama sandık bu ne çıkacağı yine de  belli olmaz.

*          *          *          *

Çağımıza damgasını vuran en önemli buluş internet oldu diyebilirim. Özellikle kuzey Afrika’da nice yıkılmaz sanılan diktatörlerin yuvarlanıp gönderilmesini sağlayan halk hareketleri, internet üzerinden örgütlendi. Bizde yakın geçmişimizin en güzel başkaldırısı olan GEZİ de internet sayesinde oluştu.

İnternet 30 Mart seçimlerine de damgasını vuracak gibi görünüyor. Vurup vurmayacağını elbette 30 Mart akşamı göreceğiz ama en önemli algısal yaratımın internet üzerinden gerçekleştiği ortada.  Alanlardaki gösteriler bile internet algısının gölgesini taşıyor.

*          *          *          *

İnternette dolaşan ses ve görüntü kayıtlarını izlemeye yetişemiyoruz. Ne kadar çok malzeme hazırlanmış. Demek ki;  İktidarın ortakları daha baştan güvenmemişler birbirlerine. Ehh, haksız da sayılmazlar. Her talan yapılanması er geç kendi içinde bir hesaplaşma yaşar.

*          *          *          *

Rahmetli Erbakan Hoca’ya atfedilen bir söz vardır; “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” Şu geçtiğimiz on iki yılda sıfırdan başlayıp, kamyonla para taşıyacak varlığa erişenlere baktığımda hep bu sözü anımsarım.

*          *          *          *

Sanmayın ki yalnızca talan edenlerdir haramzadeler. Suçu daha derinlerde aramak gerekir. Doğrusu sistemdir talanı üreten. Özgün adıyla kapitalizm’dir talanın kaynağı. 1700’lü yılların sonlarında başlayan bu sömürü düzenidir. Kendini sürekli geliştirmiş, küresel bir emperyalizm oluşturmuştur. Kısacası sistemin kendisidir hırsızı, uğursuzu üreten.

*          *          *          *

Ne İslamiyet ne de bir başka dinsel inanış hırsızı ve uğursuzu üreten bu sistemle başa çıkamamış, giderek onunla uzlaşmıştır. İşte bundandır dindar görünen yönetenlerimizin bu günkü sapkın durumları.

*          *          *          *

Şimdi ortalıkta görünen bir sanal savaştır. Yalnızca internet üzerinden verildiği için kullanmadım “sanal savaş” tanımlamasını. Gerçeğinin sisteme yönelik olması gerekirken, sistem içindekilerin kavgasının gerçek dışılığı nedeniyle “sanal savaş” dedim. 

Ne yazık ki; hırsızlık ve yolsuzluğu önleyecek olanların savaşımı hala devede kulak bile değil. Gördüğümüz uzun boylu cücelerin sanal kavgasıdır.

put counter on your website