ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

           Yaşama güzel yanından bakmak istemişimdir hep. Doğan güneşi, “sıcacık bir çörek gibi” özleyen çocukların bulunduğu bir ülkede olmam, yaşamın güzel yanlarını görmemi hep gölgeledi.

           Cahit Sıtkı’ya özenir şair yanım. “MEMLEKET İSTERİM” şiirine özenir.
           “Memleket isterim
           Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
           Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.”
           
Siz istemez misiniz?
           Doğa ana bu dizelerdeki güzelliği verir bize. Verir de biz o güzellikleri korur muyuz, yoksa bir avuç açgözlünün kâr hırsına feda eder miyiz?

           Cuma günü çocukların karne günüydü. Ülkemin bir bölgesindeki çocuklar ise karne değil can derdindeydiler. Aç, susuz ve soğuk vardı yaşamlarında, yetmiyordu; bomba vardı, kurşun vardı, kan vardı. Sözü Ece Ayhan’a bırakmak mı gerek burada?

       Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
       Bir teneffüs daha yaşasaydı
       Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
       Devlet dersinde öldürülmüştür.

           Ve yine bir başka şair, Ahmet Günbaş’tan bir dize
Kan sıçramış kalbi kırık çocukların karnesine!

           Gel de güzel şeyler yaz şimdi. Karda kızak kayan çocukları yaz. Çiçekler arasında koşanları yaz. Sevginin sıcaklığındaki yatağında korkmadan uyurken gülümseyen çocukları yaz. Sokaklarda mendil satan aç çocuklar varken, umudu Ege Denizi’nin sularında boğulan çocuklar varken, abluka altında ruh sağlığı bozulan o güzelim gözlerinden korku akan çocuklar varken, yaz yazabilirsen…

           Şairler anlatır doğrusunu ki binyıllara kalır dizeleri. Ya zulmü yapanlar nasıl yazılır tarihin sayfalarına. Neresinde yer alır insanlığın, neresinde?
           Gördüydük, dev bir tabutmuş dünya!..
           Gördüydük, küçücük kaskatı bir gülücüğün
           bir şarapnel lekesi varmış alın yazısında!..
               Ahmet Günbaş

Okurlar bağışlasın bu karanlık tabloyu yazmamı. Ben istemez miyim güzel şeyler yazmayı, mutluluk tabloları çizmeyi? Ne yapayım ki; yukarıdaki tabloyu yaratan ben değilim.

Büyük şairimiz Nazım Usta’nın “KIZ ÇOCUĞU” şiirinin son iki bölüntüsüyle bitireceğim bu yazılması zor yazıyı.
           Benim sizden kendim için
           hiçbir şey istediğim yok.
           Şeker bile yiyemez ki
           kâat gibi yanan çocuk.

           Çalıyorum kapınızı,
           teyze, amca, bir imza ver.
           Çocuklar öldürülmesin
           şeker de yiyebilsinler.



http://www.hitwebcounter.com/
.