dumansızlar

SESLİ EDEBİYAT DERGİSİ

 
Yer: Karacasu Vakfı.
Söyleşi başladığında gelişmelr konuşuluyor.

İlk bilgi kötü. Sevgili Fergun'umuz havele geçirmiş. Bayındırdaki evinde olduğunu bildiriyor Yurdakul.

Batısöz'ün dördüncü sayısı dağıtılıyor. Batıçocuk dergisinin çıkış hazırlıkları olduğu muştulanıyor.

Arkadaşımız Mustafa Eroğlu bizelere "bir papatyanın büyüme zamanı" adlı kitabını imzalıyor.

Yurdakul, geçtiğimiz haftalarda katıldığı etkinliklere ilişkin değerlendirmesini sunuyor.

Mavisel trabzon anılarını anlatıyor.

Kemal Korkut, İnziva şiirini okuyor.

Mustafa Eroğlu, kitabından üç şiir seslendiriyor.

Tartışma şiir üzerinde biçim olarak gelişiyor.

Şiirde noktalama olup olmayacağı, işlevi tartışılıyor. Şiirde anlam değil çağrışım olduğu, okullarda şiirlerdeki anlam aranarak/sorularak hata yapıldığı üzerinde birleşiliyor.

GÜNÜN ŞİİRİ:

TÜRKİYE
Mustafa Eroğlu

Çünkü annemiz, dağıtılmış Pazar yerleri gibidir.
Türkiye o. Orada, en kostak ortasında aşkımız
tarumar. Bir haram kepçe biriktirir gözyaşlarımızı.
Bir haydut namlusu sevişir gökdelenlerle. Yani ki,
en dertli yiğitliğim sevsindi eteğini. Gel demiştim,
-gel kurul ocağıma- onca sonbahar geçti. Ben ona
eskidim, o bana uzak. Hiçbir dürüstlük, yüzdüremiyor
gözlerindeki batık gemileri. Hiçbir yiğitlik yıkamıyor
içindeki darağacını. Arada bir barışıyoruz da
kubbesiz kardeşler vaktinde yerimiz olsun için.
Annemize gidiyoruz. Türkiye; vurdukça o, gizliyor
İkimizi.