dumansızlar

SESLİ EDEBİYAT DERGİSİ

Dumansızlar üzerinden -sanırım Bekir'dendi,- Ramazan arkadaşımızı yitirildiğimizi bildiren bir ileti almıştım. Tanımadığım biri ve Dumansızların bağlantılısı değil düşüncesiyle iletiyi sildim. Daha sonra gelen iletileri görünce anladım aymazlığımı. Yiten, uçup giden; yalnızca dumansızların değil, şiirin İzmir'de en renkli kişisi bizim "sokak şairi"miz'miş. Keşke düş olsa... Ramiz'siz Kordon'da çevre eylemi çok zor olacak. Ayhan Altay

SARIYURT Bugün senin onurlu geleceğin için Arkadaşlarla Bayındır'ın SARIYURT köyü'ne Kütüphane açmaya gittik kızım Şehirden uzakta, dağların doruğunda Bulutlara yakın bir köy Coşkuyla karşıladılar Sarıp sarmaladılar Defalarca öptüler Yanaklarımızdan bulutlar O köyde, SARIYURT Köyü'nde Köylüler çocuk Çocuklar birer buluttu! .. Ram'iz - Şiirbaz BAYINDIR-Sarıyurt Köyü 25 Mart 2007 Pazar Dedi Şair Ramazan arkadaşımız, dostumuz... Biz O'na Ram'iz - Şiirbaz derdik... Ağır şizofren tedavisi geçirmiş, tekrar hayata dönmüş biriydi... Yukarıdaki şiiri SARIYURT köyü kütüphanesi açılışı sırasında yazmış ve orada paylaşmıştı... duygulandık hep birlikte... Ve söz vermişti geçenlerde... Eylül'ün 15'inde Rize'nin ÇAĞLAYAN köyüne kütüphane açılışına gelecekti... Benim için bu tür faaliyetler hep ilham kaynağı olur diyordu... Oralarda da muhakkak şiirler yazacağım diyordu.. Bu sefer kızıyla birlikte gelecekti... Ama O sözünü unuttu, bizleri bırakıp gitti. Bir SOKAK ŞAİRİ idi O... yazdığı şiirleri sokaklarda, üniversite kampüslerinde okur, beğenirlerse kendisine para verirlerdi. Yılbaşından hemen sonra da bir şiir kitabı çıkardı... Ben hala kitapsız olduğumdan bana da takılırlardı. "Ramiz bile kitap çıkardı, sen hala kitapsızsın" diye... Bütün geçimini şiir okuyarak sağlardı... kitap çıkarmazdan önce okuduğu şiirlerin çoğalttığı nüshalarını verirdi beğenenlere... daha sonra da kitabını verir oldu... iyi para kazanmıyordu muhakkak ama onurlu idi... yaşam şekli olarak benimsemişti bunu... başka yapacak da bir işi yoktu zaten...    Son olarak İZMİR TÜYAP kitap fuarında görüştük... yine RİZE'de açacağımız kütüphane üzerine... kızını da getirmişti fuara... Standımızda Zübeyde Seven Turan'la sarmaş dolaş oldu YAĞMUR... onu çok seviyor Zübeyde hanım... şimdi o da babasız kaldı...  Babaannesi ile yalnız kaldı YAĞMUR...  Şimdi İZMİR sokakları ŞAİRsiz kaldı, RAM'İZ'siz kaldı... SOKAK ŞAİRİ şimdi bizleri bekliyor... Mesut TİM   ıssız kaldı şiirin sokakları. Gündoğdu meydanı. bir kelebek kadar hafiftin. demek uçup gittin uzaklara. inanamadım. acılıyız. Yağmur sen çok yaşa güzelim. bağrımıza basmıştık seni. hepimizin yüreğinde yaşadığını bil emi. Rayman Rayman'a katılıyorum: Kelebek hafifliğinde biriydi o! Varla yok arası... Ahmet Günbaş   Ne ilginç değil mi; "Dumansızlar"ı ilk kez Ramazan'dan duymuştum. Çalışma hayatımda, iş günümün çoğu dışarda geçtiğinden; genelde, öğle yemeğimi yemek için kordona gider, bir bankta, sefertasımı açardım.Bir gün, hemen yanıbaşımdaki bankta liseli kızlar, şen şakrak oturuyorlardı. Bisikletiyle birisi gelip yanlarında durdu. Bir de ne göreyim, kızlara şiir okuyordu. Kızlardan ayrılmak üzereyken, dayanamayıp sordum: "Lütfen, bana da şiirinizi okuyabilir misiniz?" "Elbette" deyince, tanışıverdik. Şiirden konuştuk. Dedim,"sen, şiirin militanlığını yapıyorsun!" Gururlandı. İçi bana ısınmış olmalı ki Derneğinin adresini verdi, davet etti. Ayrıca, "Dumansızlar" diye İzmir'li şairlerin toplantısına katıldığını ve dilersem, benim de katılabileceğimi belirtti. Ne yazık ki zamanımın olmadığını, "Dumansızlar"ın toplantısına  katılamayacağımı; fakat, öğle saatlerinde buralarda karşılaşabileceğimizi söyledim. Bir ara Derneğine de mutlaka uğrayacağımı belirttim. Defalarca kordonda karşılaşıp ayak üstü söyleşilerimiz oldu. Bir kaç kez de Derneğine gittim. Çok sevindi, arkadaşlarıyla tanıştırdı. Dernekte, alçı bir heykel üzerinde de çalışıyordu. Ne zaman ki fiili emekliliğe geçince ve sevgili Selçuk Oğuz'dan da "Dumansızlar" adını duyunca 2006 yılında "Dumansızlar"ın bahçesine katıldım. En son  Kitap Fuarında karşılaştık. Etki yayınevinin, etkinliklere adını yazmadığını; doğal olarak daha önemli imzalara yer verildiğini belirtirken biraz buruktu. Şakaya vurup gülüştük. Sevgili Ramazan, şu an gözüm doldu. İki damla yaşım, toprağını sulasın. Bakarsın bir iki yaban otu yeşerir üzerinde, koklarsın. Bana imzalayıp verdiğin şiirin sıcaklığını saklayacağım. Sevgiyle kal kardeşim, sevgiyle kal. Hulusi Aksakal Ramazan'ı unutmamak için önce yağmur'a sahip çıkmakla işe başlamalıyız derim ben. dumansızlar biraz da bu olsa gerek. yağmurun ve hepimizin başı sağolsun. bir şiir daha eksildi... şiiri şiirsiz kalmasın! Fergun Özelli  Yağmur'u, "Dumansızlar" bulutsuz bırakmasınlar! Yağmur'un bulutu "Dumansızlar" olsun. Sevgiyle güzellikle herkese. Hulusi Aksakal 15 Mayıs 2007