dumansızlar
SESLİ EDEBİYAT DERGİSİ
MUKADDER ÖZAKMAN
ÖZGEÇMİŞ
Şair, 13 Haziran 1932, İzmir doğumlu. Tam adı Mukadder Sadık Özakman. İzmir Kocatepe İlkokulu (1945), Mithatpasa Erkek Sanat Enstitüsü (1950), İstanbul Yıldız Teknik Okulu Teknikerlik Bolümü ve Ege Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu İnşaat Mühendisliği Bolümü (1953) mezunu. 1954-88 yılları arasında İzmir Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünde proje mühendisi ve başmühendis olarak görev yaptı. 1988'den itibaren İzmir'de faaliyet gösteren bir şirkette otoyol proje mühendisi olarak çalışarak 1992'de emekliye ayrıldı.
YAZIN YAŞAMI
İlk şiiri "Yalnızlığım", Varlık dergisinde yayımlandı (1 Haziran 1964). İlerleyen yıllarda şiirleri Varlık Yıllıkları ile çeşitli dergi ve gazetelerde yer aldı. Asıl ününü taşlamalarla kazanan Özakman'ın ilk taşlaması "Kendime Hicviye", 1965 yılında "Pardon"'da cıktı. Sonraki yıllarda taşlamaları Akbaba, Ustura, Gırgır, Çivi, Gıcık dergileri ile Demokrat İzmir, Ekspres, Dünya ve Yeni Asır gazetelerinde yayımlandı. 1967 yılından itibaren Akbaba dergisinde on yılı aşkın bir süre yayımlanan taşlamalarında insanın çarpık yönlerinin insanlara verdiği zararı gülmece yoluyla gözler önüne serdi. Aşk Senfonisi adlı şiiriyle Çağdaş Yayınevi 1966 Genç Ozanlar Şiir Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Dil Dernegi ve KIBATEK üyesidir.
HAKKINDA İKİ SÖZ
"Mukadder Özakman, çocukluğunda arkadaşlarına Karagöz oynatarak büyüsüne kapıldığı bu sevgisini yıllar sonraki yazı çalışmalarında da devam ettirmiştir. Gazete ve dergilerin bilhassa Ramazan sayılarında yayımlanan Karagöz piyeslerinde cemiyetimizin sosyal ve siyasî meselelerini işlemiştir. Çalışmasının bir özelliği de dergi için yazdığı Karagöz metinlerini manzum olarak hazırlamasıdır." (Ünver Oral)
"Mukadder Özakman, hicivlerinin ötesinde bir duygu dünyasının ağırlığı altında... Ezik, yorgun, ama usta..." (Necmi Onur)
YAPITLARI
![]() Şiirler : Aşk Senfonisi (1992), |
![]() Taşlamalar: Bürokrasi Bürokrasi (1992). |
![]() Şantiye Öyküleri Ekim - 2008 |
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER:
YALNIZLIĞIM
Unutsam şu garipliğimi bir yerde.
Otobüste, vapurda, trende
Unutulan eşya gibi...
Şu mahzunluğumu bir yerde unutsam...Nasıl gittiyse çocukluğum
Bir daha dönmemek üzere
Ah, öyle bir yitirsem yalnızlığım...(Varlık, 623, 1 Haziran 1964)
TAŞLAMALARINDAN ÖRNEKLER
GEL, GİDELİM BİZ AY'A
Bilirsin ki sevgilim, önem vermem paraya,
Mutlu olsun yuvamız, ne gerek var saraya...
Geçiyor bak ömrümüz günleri saya saya.
Yaşayamadık gitti dünyada doya doya...
Bu dünya yalan dünya, gel gidelim biz Ay'a !Düşünme Ay'da var mı, yok mu diye hayatı,
Belki orda buluruz huzuru ve rahatı.
Ne güzel şey görmemek insanoğlu suratı.
Sevgilim, bu dünyada ne ar kaldı ne hayâ,
Dünyanın tadı kaçtı, gel gidelim biz Ay'a !Doğru yolda gidersin, tutar çelme takarlar,
Hem kuyunu kazarlar, hem gülerek bakarlar,
Punduna getirince çıranı da yakarlar.
Ömür gelip geçiyor dost araya araya,
Dünya bozuldu artık, gel gidelim biz Ay'a !İstettim, annen dedi : "Oğlum, katın var mıdır ?"
Ablan sordu : "Araban, bir de yatın var mıdır ?"
Baban dedi : "Gelirin bol mu, yoksa dar mıdır ?"
İstettiğim gün seni kalıverdim ben yaya,
Dünyayı anladın ya, gel gidelim biz Ay'a !Ay'da ne fırıncı var, ne bakkal ne de kasap,
Ne kira var, ne taksit, ne borç harç. Ne de hesap...
Nasıl olsa dünyada olmadık baltaya sap.
Ne kuaför derdin var, ne terzi, ne de boya,
Dünya kazık dünyası, gel gidelim biz Ay'a !Ay'ın adı Ay ama ay başı, ay sonu yok,
Tasarruf Bonosu yok, Personel Kanunu yok,
Politika, parti yok, sağ ve sol sorunu yok.
Hiç kimse çıkmaz bizi nutukla aldatmaya,
Dünya yalan dünyası, gel gidelim biz Ay'a !Sen Ay'da ilkel güzel, parmağında yok ojen,
Bense Ay'da yaşayan fenersiz bir Diyojen.
Ay'da ne savaşlar var, ne atom, ne hidrojen...
Ay benziyor göklerde yüzen mutlu adaya,
Dünya hırgür dünyası, gel gidelim biz Ay'a !Ben Ay'In Âdem'iyim, sense Ay'ın Havva'sı...
Emin ol yarayacak sana Ay'ın havası.
Her gün yap ay dolması, bir de güneş tavası.
Başlar çocuklarımız yıldızla oynamaya,
Dünya zaten bir rüya, gel gidelim biz Ay'a !(Akbaba, 9, 19 Şubat 1969)
AMERİKA, I LOVE YOU !
Bize hayat verensin,
Amerika, I love you !
En büyük nimet sensin,
Amerika, I love you !Ekmekte unumuzsun
Naylondan donumuzsun,
Televizyonumuzsun,
Amerika, I love you !New York'sun düşümüzde,
Çikletsin dişimizde
Viskisin şişemizde
Amerika, I love you !Gücün yeşil doların,
Yazarlardan kulların,
Dilinle okulların,
Amerika, I love you !Uzmanımsın her işte,
Sam Amca'm sensin işte,
Oldun bize enişte,
Amerika, I love you !Çocuk der: Pekos Bil'iz,
Kızlar diyor ki: Liz'iz,
Peki ama biz kimiz?
Amerika, I love you !Sineman, dansın, cazın,
Çocuklara süttozun,
Demokrasimde tuzun,
Amerika, I love you !Yollarımda otomsun,
Dostlarına NATO'msun,
Düşmanına atomsun,
Amerika, I love you !Vietnam'da ayağın,
Kıbrıs'tadır parmağın,
Politikamda sağın,
Amerika, I love you !İçtiğim coca cola,
Seninleyiz kol kola,
Acele yardım yolla,
Amerika, I love you !(Ustura, 38, 20 Temmuz 1969)
ATATÜRK'E MEKTUP
Ata'm bugün her günkünden
Sana daha çok muhtacız!
Bugün iyi değil dünden,
Yarı tokuz, yarı açız,
Ata'm sana çok muhtacız!
Bir değil bin derdimiz var,
Ata'm gel de bizi kurtar!Demokrasi, demokrasi,
Şu partisi, bu partisi,
Bilemedik en iyisi
Ata'm hangisi hangisi?
Memleketi sardı kurtlar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Yürümüyor, duruyoruz,
Baştankara vuruyoruz,
Çenemizi yoruyoruz,
Holding falan kuruyoruz!
Gider bol bol, gelir çok dar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Anadolu dertle dolu,
Ne suyu var, ne de yolu,
Köylü gene ağa kulu,
Gene bağlı eli, kolu!
Gün geçtikçe derdi artar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Devrimlere sünger çektik,
Buğday ektik, arpa biçtik,
Bol bol hoka kola içtik,
Senden ayrı bir yol seçtik!
Gidiyoruz apar topar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Anayasa gene rafta,
Laiklik te kaldı rafta,
Gericilik ile softa,
İkisi de en ön safta
Yolumuza engel tutar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Bize hayır yok petrolden,
Madenler de gitti elden,
Ekmek elden, su da gölden
Çalmaktayız başka telden,
Her kafada ayrı ses var,
Ata'm gel de bizi kurtar!Eller gider iken Ay'a,
Biz gideriz Almanya'ya,
Her alanda kaldık yaya,
Boyandıksa her boyaya,
Ya renk tutmaz, ya renk atar.
Ata'm gel de bizi kurtar!Havacıva satıyoruz,
Çok palavra atıyoruz,
İzindeyiz, yatıyoruz,
Yetiş Ata'm batıyoruz!
Elimizden çek de çıkar,
Ata'm gel de bizi kurtar!Geri geri ilerleriz (!)
10 Kasım'da "Ata'm!" deriz,
Pepeleriz, kekeleriz,
Ne nutuklar geveleriz!
Kim inanır ve kim yutar?
Ata'm gel de bizi kurtar!(Akbaba, 50, 11 Kasım 1970)
YENİ TAŞLAMALAR
CHAT SEVGİLİM
www.com.nokta nokta
Rumuzunu yazıp sitesine girdiğim,
Chat yaparken tanıştığım,
Resmini ekranda gördüğüm
Bir güzele gönül verdim.İnter Cafe'de buluştuk,
Öpüştük, koklaştık.
Sonra silah sesleri...
Basıldık otel odasında.
Allah'tan karavana...
Chat Sevgilim söylemedi ki
Evli olduğunu bana...Bu dizeleri bir Güney Amerika
ülkesinden yazıyorum.
Belki Şili,
belki Peru,
belki Bolivya...
Güney Amerika değil,
belki Avustralya.....
O da değil,
belki Afrika,
Casablanca,
veya Tanca...
Kocası hâlâ beni arıyormuş
elde tabanca.(Ocak 2006)
Sevgilim, tez elden rumzunu bildir,
Kaşına gözüne e-mail atayım!
Ya cebimi ara, ya siteme gir,
Sazına sözüne e-mail atayım!Gözümün, gönlümün budur istemi,
Bu sanal âlemde bırak sitemi,
Chat'inle şenlendir benim sitemi,
Kışına yazına e-mail atayım!Han, hamam, apartman, akarın var mı,
Baban hortumcu mu, borsa oynar mı,
Avro mu topladın, yoksa dolar mı?
Malına mülküne e-mail atayım!Aksi avrat mısın, yoksa hoş musun,
Karta kaçmış mısın, küçük yaş mısın,
Saçı açık mısın, sıkmabaş mısın?
Yüzüne pozuna e-mail atayım!Mukadder Özakman diyerek tıkla,
Kudurup gitmeden ben bu istekle,
Tangalı resmini e-mail'e ekle,
Boyuna posuna e-mail atayım!(30 Temmuz 2006)
CEBİ VAR
Alan almış cep telefon eline,
Dangıl dungul konuşuyor, cebi var!
Beyefendi sahip değil diline,
Bangır bangır bağırıyor, cebi var!Her yer ona cep kapsama alanı,
Yanındaysan dinle artık olanı,
Ne küfürü kalıyor, ne yalanı,
Nışadırsız kalaylıyor, cebi var!Çene çalmak gelenektir, aksatmaz,
Gece gündüz elindedir, bırakmaz,
Otobüse binse bile kapatmaz,
Saçmalıyor, zırvalıyor, cebi var!İnsanlığı takmayan da, takan da
Cep telefon kullanır her mekânda,
Toplum zaten yüzde altmış maganda,
Ivırıyor kıvırıyor, cebi var!Cep yüzünden caddelerde, yollarda
Kapkaççıyla başımız hep belâda,
Popu cepten dinleyen var helada
Ikınıyor sıkınıyor, cebi var!Ortağın dert açtı ise bana ne,
Milyarların uçtu ise bana ne,
Karın evden kaçtı ise bana ne?
Tane tane anlatıyor, cebi var!Tek eliyle direksiyon sallıyor,
Cep kulakta, öndekini soluyor,
Sonra eşek cennetini boyluyor,
Anırıyor manırıyor, cebi var!Uzar gider Cep Telefon Destanı,
Ey Mukadder, ceplileri sen tanı,
Kontör olsa kurtaracak vatanı,
Mangalda kül bırakmıyor, cebi var!(03 Ağustos 2006)