Kirenparanın siglamenleri

AYHAN ALTAY     

 

 

 

  KISKAÇTAKİ  ERFELEK


          Yerel seçimler yaklaşırken siyasi atışmalar da hızlanmaya başladı. Sanırım bu durumda en rahat olanlardan biri benim.

          Beni tanıyanlar, benim nasıl bir “Karasu” sevdalısı olduğumu bilirler. –Bilerek Erfelek değil de Karasu yazdım. Ben o güzel çocukluğumu yaşadığım Karasu’ya sevdalıyım. –

          Karasu; bozulmamış doğanın, hormonsuz sebze ve meyvelerin, selamını esirgemeyen dost insanların memleketiydi. Erfelek için aynı özellikleri söyleyebilir miyiz?

          Ülkemin kırsal alanlarının tümüne yakınında büyük kentlere göç var. Bu, her şeyden önce uygulanmakta olan politikaların sonucu. İnsanların büyük kentlerde yığınlaşması trafikten kapkaça, kanserden bunalıma sayılamayacak kadar sorunları da birlikte getiriyor. Getirdiği sorunların yanında devede kulak sayılacak bir tek yararı da var: Doğa daha az bozuluyor.

          Genelde Sinop, özelde Erfelek umudunu turizmde arıyor. Peki, umut ne kadar gerçekçi.
Küresel ısınmayı duymuşsunuzdur. Dünya tarihinde birkaç dakika diyebileceğimiz yakın gelecekte Ege ve Akdeniz bölgelerinin çölleşmesi kaçınılmaz.

          Ülkemin bugünkü Akdeniz iklimi o gelecekte Karadeniz bölgesinde görülecek. Belki bugünkü yeşili kadar yeşil olmayacak ama eğer koruyabilirsek en iyi yaşanabilir bölgesi olacak.

          Zurnanın zırt dediği yer “koruyabilirsek” sözcüğünde gizli. Dereleri boru içine alan hidroelektrik santraller suyu doğadan ayırmakta. Birkaç kişinin zengin edilmesi karşılığı geleceğimizi satmaktır bu.

          Gerze termik santrali şimdilik önlendi gibi ama Sinop’ta planlanmakta olan iki termik santral daha var.

          Bunlardan daha elim ve korkuncu ise nükleer santral. En korkunç yanı ise yakıt atıkları. Dünyada nükleer yakıt atıklarını zararsızlaştırarak saklayacak bir teknoloji yok. Üstelik Avrupa kendi nükleer atıklarını da Türkiye’ye göndermeye hevesli görünüyor. Oluşabilecek nükleer kazaları söylemeye bile gerek yok.

          Yalnızca Sinop’ta değil, dünyanın hiçbir yerinde olmamalı nükleer santral. Güneşi bizim güneşimizin onda biri kadar olmayan Almanya, birçok ülke gibi nükleer santrallerini kapatmayı kararlaştırırdı. Almanya'nın dört bir tarafına güneş santralleri kuruluyor. Diğer gelişmiş ülkelerde de durum farklı değil. Durum böyleyken bizim bu nükleer sevdamız nasıl bir aymazlıktır.

          Genelde Sinop, özelde Erfelek nükleer santralin gölgesinde gelişemez. Nükleer santralin bulunduğu yere ancak ahmaklar ve akıl yoksunları yerleşir. Turist ise hiç yaklaşmaz.

          Ne yazık ki, Sinop’un politik sahnesinde, programında “nükleere hayır” diyen, “doğayı birinci sıraya koyan” partiler yok.

          Çok yazık.

04 Şubat 2014


 

>