|
"İKİ KİŞİYİ SALLANDIRACAKSIN, BAK O ZAMAN ..."
Bu ülkede birçok idam cezası verildi ve infaz edildi. Ne değişti. Çok gerilere gitmeden yakın tarihimize bir bakalım. 27 Mayıs sonrası Menderes, Polatkan ve Zorlu idam edildiler. Ne değişti? Durdu mu ardılları?
12 Martta, Menders, Zorlu ve Polatkan'ın siyasal sürdürümcüleri "üçe üç" bağırışlarıyla idama gönderdiler Deniz'i, Yusuf'u ve Hüseyin'i. Ne oldu? Denizlerin mücadelesi durdu mu? Daha da büyüyerek gelmedi mi günümüze? |
12 Eylül'de tam 50 insanımızı boğazladı beşli çete. Peki, bitti mi bu insanların düşüncelerini savunanlar?
İdamlar yalnızca kahraman yaratır. Geriye ise kin ve düşmanlık bırakırlar ki; bu kin ve düşmanlık aynı suçu -eğer suçsa- gönüllü işleyecek binlerce insan yetiştirir..
Şimdilerde tarihi bilmeyenler sarılıyor yine cellatın yağlı urganına. Üstelik o urganın bir gün kendi boğazlarına dolanabileceğini bile düşünemeden.
Biraz özele inersek: Günümüz idam tartışmasının arkasınsa Öcalan'ın iması var. Oysa az biraz hukuktan anlayanlar "yasalar geriye işlemez" kuralını bilirler. Çıkarılacak bir idam cezası geriye yönelik işlemez. Dahası bu konjoktürde idam cezasını uygulayabilecek bir otorite çıkması ise iyice olanaksızdır.
"Yaşam hakkı kutsaldır" Hiçkimsenin idam cezası verme ve uygulama hakkı da olamaz. Hukukta "kısas" ancak bin yıllar öncesinde uygulanmış bir kara lekedir.
Hiç kimse sanmasın ki "insanın kuşça canı" kendi için çok da değerlidir. Eğer ölüm korkusu insanları "inandıkları davadan" çevirseydi; ne kurtuluş savaşları olurdu, ne de inandıkları için ölüme yatanlar.
Dönüp bir kez daha sormak isterim "iki kişiyi sallandıracaksın bak o zaman ...." diyen aymazlara. Siz herkezi kendiniz gibi şeyinden korkar mı sanıyorsunuz?
Paylaş