KİTAPSIZ ŞAİR Ayhan Altay
Tanır mısınız bilmem, sokakta yürürken hep terler. Sırılsıklam olur kış günü. Bazen, yaz günü İzmir'e kar yağdırır. Cebinde terlemiş kalemi ile, bir bakarsınız; Erfelek'ten bakar sömürü düzenine. Buruk bir gülümseme ile.
Bir bakarsınız ki, kocaman ellerindeki ufacık kalemi ile devleşmiş, devrimcileşmiş, kocaman bir yürek oluvermiş, şiirleşmiştir. O kocaman bir kitapsız şair oluvermiştir. (HER ŞİİRİ KOCA:: BİR KİTAP).
Yazarken mi esriktir? Esrikleşirken mi yazar bilemem ama sorar, düşündürür ve yanıtlar dizelerinde.
"UZAK DÜŞLERİMDEKİ CAN DOSTLARIM
ESRİK AKŞAMÜSTLERİNDE KALDI MI ANILARINIZ
BULUTUMSU DÜŞLERİNİZ VAR MI BELLEĞİNİZDE,
SOLGUN BİR FOTOĞRAFTAKİ İMGENİZLE."
derken bile, kendi düşlerini, imgelerini, iletilerini harmanlamış ve savurmuş oluyor bence.
Dostluğu, paylaşımı anlattığı dizelerinde ise; aslında kendi sıcacık yüreğini, paylaşımcılığını, gizliyor gizemli sözcüklerin arasına;
DUYUMSARMISINIZ BİR PAYLAŞIMI
YOKSA YUMUP YORGUN GÖZLERİNİZİ
DALAR DA GİDERMİSİNİZ UFUKSUZ DERİNLİKLERE
derken, ele verir istemeden içtenliğini.
Bildiğim kadarı ile yaşamı da sancılı bir düş olmuştur. Düşleride sancımıştır, ağrımıştır, dişleri de. Şu dizelerde kendini bulmuyor mu her şey?
"SANCIR MI DÜŞLERİNİZ BENCİLEYİN
SONUN BAŞLARINA BİLE GELEMEMİŞLERİMİZE"
Soruyor mu, sorguluyor mu, yanıt mı istiyor ALTAY?
Bende sencileyin, diyorum ki;
Düşlerimiz de sancılandı, dişlerimiz de,
Düşlerimizi ve dişlerimizi katık ederken eylül karanlığına.
Haziran aydınlığında buluşmak üzere.
Cebrail Sürücü.26 kasım 2007 .00.07
|