BAHARIN BABASI
.........
Şu an maddi imkansızlıklar içinde yaşayan çocukların olduğu bir okulda çalışıyorum ben. Ailelerin bir çoğu doğudan göçüp gelmiş nice umutla ya da hala var olan kan davasından kaçarak... Bazı öğrencilerimin babaları hapishanede.. Otuz sekiz öğrencim var ve dediğiniz gibi her gün her öğrencimi denetleyemiyorum..
O ünlü mısır patlağı günlerimin olduğu ama sonra yeniden durulduğu günlerdendi.. '"Galiba bu kadarcıkmış," "Allah'ım bitti mi yoksa, artık patlamayacak mı?" telaşını yaşıyordum içten içe, derken:
Ödev kontrolünde Bahar isimli öğrencime sıra geldiğinde her zamanki gibi ödevini yapmış olduğunu gördüm, yine tam imzalayıp bir sonraki öğrenciye geçecektim ki, kitabının kenarına bi kelime yazıverdim ve :
-"Haydi bakalım Bahar, bunu okuyabilir misin" diye sordum; ama umutsuzdum... O kocaman gözlerini açıp parmağıyla heceleri takip ettikten sonra bir nefeste bana okuyuvermesin mi yazdığımı!
O kadar şaşırdım ki... Yetinmedim, rastlantı olabileceğinden şüphelendim ve başka bir kelime daha yazdım, onu da okudu. Bir tane, bir tane daha derken... Olmuştu.. Elması kızaracaklar arasına kocaman gözlü kızım da girecekti artık..
-Akşam çok mu çalıştın sen bakiiim, dedim saçını okşayarak..
Yüzüme baktı kocaman, gülen ve her zamankinden farklı parlayan gözlerle ve dedi ki :
-Evet öğretmenim, babamla çalıştık..
Hem gözlerindeki özlemli parıltıyla, hem de okumaya geçen her öğrencimin bana verdiği o tanımlanamaz mutlulukla karışık, gözlerim doldu yine..
Bahar'ın babası hapishanedeydi.. O geceden itibarense, artık Bahar'ın yanında...
.........................Öğretmenlik güzel meslek.. Hem de çok güzel :)
Verdiğiniz adresi kaydettim.. Artık ordan yazarım..Yine öpüyorum o güzel yanaklarınızdan.. Hoş kalın...
PINAR PALA