ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

Bazılarının uyanması çok zordur, uykusuzluktan şikayet ettiklerinde bile derin uykuda olabilirler


Bu günlerde bazıları uykusuzluktan şikayetçi. Yüz bini aşkın insanın, bir dramı paylaşmak üzere sokağa dökülmesi, onların uykularını daha da kaçırdı. İnsanları ötekileştirenler, kendileri gibi düşünmeyenlerden huzursuz oluyor. Oysa onlar her zaman geç uyanmışlar,  hatta uyandıklarını sandıklarında bile derin uykularda kalmışlardır.
68’lerde Amerikalıları denize atanlara “komünist” diye saldıranlar, milliyetçiliklerini anımsadılar, güncel olayların nedenlerini araştırmayıp çarpıtarak uykularının kaçtığını söylüyorlar.
Amerikan bombalarıyla parçalanan çocuk cesetleri uykularını yeni kaçıyor. Vietnam’da napalm bombalarıyla yakılan çocuklar onları ilgilendirmemişti.
Irak’taki askerlerin başına geçirilen torba onurlarına dokunuyor da, 70’li yıllarda Sinop radar üssüne sokulmayan subaylar onurlarına dokunmamıştı ki yaratılmak istenen tepkiye karşı çıkmışlardı.
Köyleri yakılarak sürülen bir halkın dramı onları uykusuz bırakmamıştı. İsmail Cem’in (evet bildiğiniz Ecevit hükümetinin dışişleri bakanı İsmail Cem’in) 1970 yılında yayınladığı “TÜRKİYE ÜZERİNE (ARAŞTIRMALAR) adlı kitabı onların uykularını kaçırmamıştı. Oysa o günlerde yapılan baskılar, yakın geçmişimizde otuz bin yurttaşımızın ölümüne neden olan olayların hazırlayıcısıydı. Acaba asıl suçlular kimlerdi? Sakın bu gün uykusu kaçanlar olmasın.
Kıbrıs, Kıbrıs halkınındır. Doğru yada yanlış, yaşamlarına ilişkin kararları kendileri verirler. Bu onların en demokratik ve vazgeçilmez haklarıdır. Katliamı önlemek için yardım etmekle, halkın kaderine el koymak ayrı şeylerdir. Ayrıca Denktaş’a; Kıbrıs’ın Uğur Mumcu’su Kutlu Adalı’yı kimin, neden öldürdüğünü bir sorsanız sayın uykusuz arkadaşlarım.
Bu topraklarda çok acılar yaşandı. Kuyucu Murat Paşadan, Enver Paşa’ya ve Evren Paşa’ya  kadar. Elbetteki Taşnak çeteleri Türk köylerini bastılar ve çok sayıda insanı öldürdüler.  Ama 90 000 askeri yazlık elbiselerle Sarıkamış dağlarına süren ve tek kurşun atmadan donduran Enver Paşa’nın, Taşnak Çetelerine karşı verdiği savaşımı, Ermeni katliamına dönüştürmüş olması hiç de akla aykırı bir olgu değildir. (Soykırım tartışma götürebilir ama sivil insanların sürgünü ile bu sürgün anında yaşananlar bir gerçekliktir ve tarihimizin tüm sayfaları bize okullarda okutulduğu gibi değildir.)
Bu arada bizim de uykumuzu etkileyen çok şeyler var. Bizim uykularımızı etkileyen etmenler, sayın milliyetçilerimizin uykularını hiç etkilemiyor.
*Mai ve Tahkim yasasının yabancılara sağladığı sömürge tipi olanaklar;
*Eğitimin ve sağlığın yalnızca parası olanların yararlanabileceği haklar olarak düzenlenmesi için yapılan çalışmalar;
*Halkın birikimlerinin özelleştirme adına bazılarına peşkeş çekilmesi;
*IMF ve Dünya bankasının oluşturduğu ekonomik tahakküm;
*AB anayasası’nın (bazı ülkelerce ret edilmiş olması, genel bakış açısını değiştirmiyor.) ve ekonomik dayatmalarının tümüyle Emperyalist Tekellerin istediği biçimde olması;
* Tatlı kârları için; Dünyamızı, yaşamı neredeyse olanaksızlaştıracak derecede kirleten şirketlerle hükümetlerimizin iç içe olması;
* Gelir dağılımında dünyanın sonda gelen ülkelerinden olmamız; (Sanırım sondan altıncıyız)
* Sermayenin dini, ulusu, yurdu olmadığını görmeden, bulunduğumuz yerden bakmamız;
*Sivas’ta aydınları yakanlarla, Trabzon’da Tayad’lıları linç edenler ve İstanbul’da Hrant Dink’i öldürenlerin arasında demokrasi anlayışı açısından hiçbir fark olmadığını göremeyenlerin çoğunlukta olduğu bir toplumda yaşamanın ve onu değiştirip, dönüştürme uğraşısı verme zorunluluğunun zorluğu;
gibi…

Ama bu kadar kötü durumların sonunda iyi şeyler de var. Bazılarının uykusu kaçmaya başlaması gibi…
Madem uyuyamıyorsunuz öyleyse: “GÜNAYDIN” beyler. “GÜNAYDIN”