ayhan altay

BU NASIL BAŞ BAĞLAMA

Bizim siyasilerimiz Özal’dan bu yana yükseklere çıktığında cevherler yumurtlarlar. Uçakta, ayaküstü söyleniveren sözler, taş gibi düşer ortalıklara.
Başbakan, İspanya’ya giderken göğün bilmem kaçıncı katında hidayete erdi birden bire. Hikmeti ne ola, ben bilmem.
Sıkmabaş için “ siyasi simge olsa bile kim yasaklayabilir” deyiverdi.
Bu, fincancı katırlarını ürkütür mü, bilemem.
Ama, gündem oluverdi.
*          *          *
Şimdilerde MHP’nin desteğiyle anayasa değişikliği yapmaya çalışacaklar. “Sıkmaşbaşa özgürlük” için.
-Yaparlar mı?
-Evet, yaparlar.
-Kalıcı olur mu?
-İşte o, o kadar da kolay değil. Daha işin Yargıtay’ı var, Anayasa Mahkemesi var, iyi saatte olsunlar’ı var.
-Peki, gündem yaratır mı?
-Evet. Yarattı bile.
*          *          *
Ben bu girişimden kolay sonuç alınabileceğini pek sanmıyorum.
Dahası, amacın yalnızca sonuç almak olduğunu da sanmıyorum.
Bu girişim “cambaza bak” olayıdır.
Bilirsiniz, eskiden panayırlara ip cambazları gelirdi. Onlar ip üzerinde gösterilerini yaparken; yan kesiciler de bir yandan seyirciyi heyecanlandırır, diğer yandan da seyircilerden bazılarının ceplerini boşaltırlardı.
İşte buradan türetilmiş bir deyimdir, “Cambaza bak.”
Yani ilgileri bir yere toplayıp, diğer taraftan çok daha önemli bir olayı gözden kaçırtmaktır.
Ha, bu arada girişim de başarılı olursa; o da onların canına com com, bazıları için ise daha da zor bir yaşam olur.
*          *          *
IMF baskısının gün geçtikçe katmerleştiği bir gerçek.
Adamlar utanmadan öğretmen maaşlarının yüksek olduğunu, düşürülmesini isteyebiliyorlar.
Bundan daha da elim olan, gündemdeki “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası” yasası. Kısacası SSGSS.
Bu yasa, çalışanların bugüne dek edindikleri kazanımların neredeyse tümünü yok ediyor.
Artık, emeklilik hayal.
Artık, sağlık yalnızca parası olanın hakkı.
Yani, çalışanların tüm sosyal hakları, şinanay.
Dahası, “sosyal devlet” sizlere ömür.
*          *          *
Eh, bu arada şu Nükleer santral işi de arada sessizce yürür.
Doğal gazda oynan oyunlar da konuşulmaz olur.
Zamlar unutulur.
Kamu kurumlarındaki kadrolaşma girişimleri gündemden düşer.
Yurdumun oksijen kaynakları birilerine peşkeş çekilir, verimli ovalara anayasaya aykırı olarak kurulan çevre düşmanı işletmeler unutulur.
Bir de Kürt sorunu gündemden düşerse.
Bundan tatlısı, Şam’da kayısı.
*          *          *
Bize kalan halk olarak bir türkü tutturmak olur.
urfa bir yana düşer
zülüf gerdana düşer
bu nasıl baş bağlama
her gün bir yana düşer