ayhan altay
RÜŞVET KİME SÖZ KİME
Hani, devlet (siz AKP anlayın) kömürden başlayıp beyaz eşyaya gelen ve de harcama çeki adıyla parasal rüşvet dağıtmaya başaladı bazıları kızıyor ya. İşte ben buna seviniyorum.-Yanlış anlaşılmaması için yazayım. Bana bunlardan hiçbiri gelmedi. Belki bu yazıdan sonra gelir-
Çok partili yaşama geçişimizle başlamıştır oy rüşveti. Yani bizim geleneğimizde vardır. Kimse şimdi hop oturup, hop kalkarmış gibi yapmasın.-Bu da Deniz Baykal'a-
Neyse biz dönelim yine seçim rüşvetine... Seçim rüşvetleri başlarda hep manevi oldu. O kadar ilerledi ki ortaçağın cennet anahtarına dayandı. Din her zaman politikanın içinde bir oyuncaktı, oyuncak olarak kaldı.-Bu da Demirel'in deyimiyle 'mütedeyyin Müslümanlar'a.-
Manevi rüşvet yavaş yavaş maddileşmeye başladı. Bazen teki seçimden sonraya bırakılan bir ayakkabı, bazen kapağı sandıktan çıkan oylara göre verilen tencere oldu. Oysa suyun başındakiler deveyi hep hamuduyla götürdüler. -Bu da sıradan seçmen için.-
Günümüzde geldiği nokta ise yukarıda yazdığım gibi. Kömürden beyaz eşyaya, kanepeden hediye çekine kadar gelişti.
Ben hala sevinme nedenimi yazmadım değil mi? -Bu da bana.-
Sonuçta bilim somutçudur. Manevi olanın bilimsel olamayacağı gerçeğinden hareketle, seçim rüşvetinin maneviyattan maddesele gelmesi bilimsele yönelinmesi olarak bir olumlama! Buna sevinebiliriz! -Bu da, “beterin beteri vardır” sözünü ilke edenlere.-
Siyasetin bir çok tanımı vardır ama benim beğendiğim tanımlardan biri “UMUT SATMA SANATIDIR.” Ne olursa olsun siyaset geeceğe yönelik umut dağıtımıdır. -Tumturaklı laf sevenlere-
Tüm bu karmaşa arasında bile kendine çıkış yolu bulamayan ve birbirini yiyenler var ki biz onlara genel olarak solcular diyoruz. Oysa onlar geleceği kurmaya adaylar. -Bunun kime olduğu açık.-
Kapitalizmin giderek sıklaşan dönemsel krizlerinde en büyük bedeli ödeyenlerin, umudunu kapitalizme bağlamış olanları öne çıkardıkları bir gerçeklikken, seçim rüşveti dağıtılsa ne yazar, dağıtılmasa ne yazar. Rüşveti alsan ne yazar, almasan ne yazar. Ömür boyu yoksulluğa mahkumken sistemi sorgulamayıp, uzun boylu cücelerinden birini seçsen ne olur, öbürünü seçsen ne olur. -Davulun sesini uzaktan dinleyenlere.-
Bu karnaval ortamında başıma bir büyük huni koyup gezsem... Acaba Bakırköy'de daha mı huzurlu olurum? -Bu soru, artık yaşamasa da Mazhar Osman'a.-