ayhan altay

UZAY ÜSSÜ OFİSTE KİM OTURACAK
Az önce, elimde Ferda İzbudak Akıncı’nın “Aynalı Göl” adlı öykü kitabı vardı. Anlatılmaz tattaki ilk üç öyküyü okuyup bıraktım kitabı. Bıraktım, çünkü bu haftaki yazımı yazmam gerek.
Son yılların en güzel yapıtlarını veren bir yazarın kitabını yarım bırakıp, içinde debelendiğimiz politika bataklığına dair yazmak… Gerçekte, hiç akıl kârı değil.

         *          *          *
Yıllardır sol bir çıkışın oluşmasına gereksinim duyar ülkemiz. Recep Tayyip Erdoğan’ın bile sol söylemlerle destek bulduğunu görmeyecek kadar gözü kör ‘solcular’ın, halka değil de devletin bürokratik yapısına yaslanmaları sonucu geldiğimiz nokta, bu zor dönemeç.
Hani Baykal istifa etti ya! –Sahi, sizce istifa etti mi? Bence etmedi. Çünkü hâlâ tek karar verici o-
Şimdi birileri ‘sol’un başına geçecek birisini arıyorlar. –Bunların sol dediğinin solla bir ilişkisi olsa içim yanmayacak.-
Bulurlar birisini diyeceğim ama pek de umutlu değilim. Çünkü aradıkları ‘sol’un başına geçecek biri değil ve de zaten orada bir boşluk da yok. Halka sırtını dönmüş bir oligarşik yapı yerinde duruyor.
Aradıkları yaldızlayarak bize yutturacakları bir sahte umut. Başarırlarsa en azından bir on yıl daha ‘sol’un ‘sol olmasını engelleyecekler.
Bu gemi azıya almış, acımasız soygun düzenini de gözden kaçırarak sürdürecekler.

         *          *          *

Aranılması gereken SOL’un kendisi. Yoksulu, işsizi, açı öne alan ve onlara çözüm üretmeyi amaçlayan bir düşün sistemi olmalıydı aranan.
O zaman ne lider gereksinimi olur, ne de bir kriz yaşanırdı.
Düşünsel anlamda çoraklaşmış partilerin başlarına kimin geçeceğinin gündemin başında tutulması tam da bir kandırmacanın kanıtıdır.

         *          *          *
Ferda İzbudak Akıncı; “Yeniden Başlamak” adlı öyküsünde kredi kartı neniyle tüm mal varlığını yitirmiş bir kişi ile kartı veren bankanın bir çalışanını anlatıyor.
Parçalara ayırdığı kartı banka görevlisine vermeye çalışan insana yüksekten bakan görevlinin daha tartışması bitmeden işten çıkarıldığını öğrenmesinin çelişkisi var öyküde.
Oysa gerek kart sahibini yoksul, gerekse banka çalışanı işsiz bırakanın sistem olduğunun kavranması gerek.
İşte bu nedenledir ki sol bir politikaya muhtaçtır bu ülke.
Bu sol politikayı ise seçkinler değil, yoksul ve işsiz bırakılanlar oluşturacaktır.
Uzay üssü ofislerde kimin oturacağının önemi yoktur.