ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

DİN DERSİYLE DERDİMİZ VAR SAYIN BAKAN

Devlet Bakanı Faruk Çelik, “Ne derdiniz var din dersiyle?” diye sormuş. Derdimiz var sayın bakan, hem de çok derdimiz var. Özgürlük için derdimiz var, bilim için derdimiz var, insan olabilmek için derdimiz var.
Geçen hafta da yazdım. Bilim dinle hep çatışmıştır. Ne zaman ki “din” kendi inanç alanı içinde kalmış o toplum ilerlemiştir. Ne zaman ki “din” yaşamın tüm alanlarına egemen olmuş; kan, zulüm ve acılarla dolu zamanlar yaşanmıştır.
İnsanın özgürleşmesi, bilimin gelişmesi ancak dinin inanç alanında kaldığında olanaklı olmuştur.
Bizde Din derslerinin adı “Din kültürü ve Ahlak Bilgisi”dir ama içeriği adını yalanlar. Bu dersin içeriği Suni İslam inancı ile sınırlıdır. Üstelik yirmi beş yıllık öğretmenlik deneyimimle rahatça söyleyebilirim ki uygulama müfredatın da ötesindedir. Özellikle İlahiyat kökenli öğretmenlerin sınıfta söyledikleri ve uyguladıkları tümüyle hurafelere dayanan bir korkutmaca içermektedir.
Kışın yağan yağmurda pencereleri açtırarak, “bu ses meleklerin sesidir” diyen öğretmenlerin tanığıyımdır. Küçücük çocukları korkutan ve onların ruh sağlıklarını bozacak öyküleri anlatanlar da cabası.
Bunlar hiç olmasa bile bu ders yine de kaldırılmalıdır, sayın bakan. Sorgulayan ve her şeyi eleştirebilen beyinlerin oluşması için bu dersin –bugünkü müfredatına tam uyulsa bile- derhal kaldırılması zorunludur. Sorgulayıp eleştiremeyen insanların topluluğu ancak diğerlerinin kölesi olur.
İnsanların inançları çeşitlidir Sayın Bakan. Tek tip bir inancı dayatamazsınız. Hiç kimsenin yalnızca sizin inancınızda olmasını isteyemezsiniz. Bir inancın diğerine üstünlüğünü savunamazsınız. Hatta inançlı olmanın, inançsızlıktan üstünlüğünü bile söyleyemezsiniz.
Söylemesine söylersiniz de, sonuçta söylediğiniz ancak dogmaya hizmet olur. Toplumu koyunlaştırmak olur. Bunun ceremesi ise gelecek yıllarda çıkar ortaya. Çağının dışında kalmış bir toplum yaratırsınız.
Elbette çağının dışında kalmış toplumun da bazılarınca olumlu sayılacak sonuçları vardır. Öncelikle bu toplumlar sorgulamadığı ve eleştirmediği için kolaylıkla “sığır gibi” güdülebilirler. Sağmal inek gibi emeğini sömürmek olasıdır. Yoksulluğunu kadere bağladıklarından soyulduklarının bile farkında olmazlar. Önlerine atacağınız bir lokmaya şükrederler. Sonuçta kolayca yönetilirler. Birileri onların sırtından rahatça varsıllaşır.
Bizim bu dersle derdimiz var sayın bakan. Sizin gibi düşünenlerle de derdimiz var.