CHP’DE YENİ GÖREV SANCISI
Bugünlerde herkes CHP’yi yazıyor. CHP, ülkenin gündemini ancak kendi iç sorunlarıyla belirleyebiliyor.
CHP’de olanlara bir de değişik açıdan bakmak gerek. Çünkü bu bir Sav – Kılıçdaroğlu kavgası değil. Çok daha değişik nedenleri var.
Öncelikle bazı saptamalar yapmak gerek. Türkiye’de ne zaman halkla bütünleşme olasılığı olan bir sol hareketlenme başlasa, devlet partisi CHP devreye sokulur ve sol gelişmenin önü tıkanır.
1960’ların başlarında TİP’in 15 milletvekiliyle parlamentoya girmesinden sonra bu yaşandı. CHP hemen sol görünüme büründürüldü, sosyalist sola meyleden emekçilerin yönü değiştirildi.
1977 -78’lerde sol zirve yapmaya başladığında da aynı oyun sahneye alındı. CHP yine sol görünüme büründürüldü. Sol bir baskı oluşması engellendi.
Şimdi yıl 2010. Saadet Partisinden ayrılanların bile sol argümanları kullanmak zorunluluğu hissettikleri bir süreç var. Yani, sol bir dalga oluşmaya başlıyor. Üstüne üstlük ise EDP gibi bir sol seçenek kitleleri etkilemeye aday.
Yine CHP sol şeritte ön kesme işlemine alınıyor. Dönemin değişen gerekleri de göz önüne alınarak sol, alevi, Kürt bir başkan bulunuyor. Böylece gelişen sol eğilimler, CHP’ye kanalize edilerek etkisizleştirilmek istenmekte.
Burada CHP ile ilgili 15 ay önce ardışık olarak yazdığım “CHP’den sol olmaz” başlıklı üç yazıma gönderme yapmak istiyorum. 28 Ağustos 2008 günlü birinci yazıma şöyle başlamıştım:
“Sonbaharla birlikte solda yeni bir hareketlenme başlayacak. Bunu herkes biliyor. Bu nedenle de bazılarında bir telaş başladı. “Solu, doğmadan öldürme” telaşı.
Başta Aleviler olmak üzere ülkemizin düzenden memnun olmayan kesimlerini içerecek ve gerçekten sol bir siyaset yapacak bir oluş tasarlanmakta.
Ben bu yazımdan başlayarak birkaç yazımda bu konuya yer ayıracağım.
* * *
Öncelikle CHP’liler ve yandaşlarının telaşı gözle görülür bir hal aldı. CHP’nin ülkenin bazı ezilenlerinden aldığı oyların, olması gerektiği gibi sola dönebileceği korkusu ile bazıları köşelerinde kalem oynatmaya başladılar. Onlara göre CHP’ye güç verilmeli ve CHP içinde ‘sol’ bir çalışma yürütülmeli.”
CHP’nin bünyesinin göstermelik bile olsa solla barışıklığı kaldırması çok zordur. Otuz yıldır sürdürdüğü ve neredeyse ırkçılığa varan söylemi içselleştirmiş olanların değil solu, sol söylemleri bile kabullenebilmesi çok zor olacaktır. Parti tabanı ülkenin temel sorunlarına uzak, inkârcı bir politikaya koşullandırılmıştır.
İşte bu nedenlerle bugünkü sancılar yaşanmaktadır. Kılıçdaroğlu, Sav çatışmasının sonu bellidir. Sav ve ekibinin tasfiye olması kaçınılmazdır. CHP, kendisine verilen göreve göre biçim alacaktır.
Önemli olan sol gelişmenin önünün bir kez daha kesilip kesilemeyeceğidir.