Daha dahası; Hiçbir çıkarı olmadan savunabilmektir azınlığı ve güçsüzü.
Zaten bireysel çıkarın olduğu yerde solculuk olmaz. Olsa olsa sahtecilik olur.
Sol insanlığın vicdanıdır.
Sol olmanın kaçınılmazıdır bu. Çoğunluğa, özellikle de kan ya da ırk yakınlığı üzerinden düşünenlere karşın, içinden geldiği ırksal yakınlığa pirim vermemeyi gerektirir solculuk.
Amerika’da Müslüman ya da zenci olmaktır.
İran’da ateist.
Almanya’da Türk, Türkiye’de Ermeni olmaktır.
Ermenileri aşağılayan sözlerin dillerde dolaştığı bu ülkede zordur savunmak Ermenileri. Bilgi ister, bilinç ister ama en çok yürek ister.
Birkaç yıl öncesine kadar kapalı salonlarda bile tartışılamayan konuları sokak ortasında bağırmak ise mangal kadar yürek ister.
Pazar günü bir ilk yaşandı ülkemizde. Birkaç yüz kişi Taksimde oturdu ve 1915’in acısını paylaştı.
Şu haklı, bu haksız demeden, siz de şunu yaptınız diye suçlamadan bu toprakların insanlarının çektikleri acıyı paylaştılar.
Yüzleşme Derneği ise Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi’nde düzenlediği panelle "Acılarımız insanlığımız, insanlığımız vicdanımızdır" dedi.
Rakel Dink; "Bizi acılarımızda ortaklaştırdılar" demişti. Şimdi “sevinçlerde de ortaklaşmak” isteniyor.
Barışı “iki savaş arasındaki dönem” olmaktan çıkarmak için.
Velhasıl, zor zanaat solculuk.
|