ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

               

EŞEKLER VE SEMERLERİ

Başbakan Erdoğan, son günlerde sık sık kendisinin çıraklık ve kalfalık dönemlerini bitirdiğini, artık ustalık dönemine girdiğini belirtiyor. Özellikle Kılıçdaroğlu’nu kastederek diğer muhalefetin çıraklık (acemilik) döneminde olduğunu belirterek oy istiyor ya; bu durum aklıma aşağıdaki fıkrayı getirdi.


Köyün yaşlı semercisi Bekir usta ölmüş. Tüm eşekler köy meydanında toplanmışlar, tepinip oynamaya başlamışlar. Yaşlı hasta bir eşek ise duvar dibinde düşünüyormuş. Ona gelmişler:
-“Haberin yok herhalde, semercimiz öldü” demişler.
-“Ne olmuş öldüyse?”
-“Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız”
-“Nasıl bir özgürlükmüş bu!”
-“Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız…”
-Yaşlı eşek gülmüş:
-“Şaşarım aklınıza” demiş.
-“Bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz.”

Ustalaşmak her ne kadar işe göre zaman istemekteyse de, daha çok yatkınlık ve beceri ister. Altı ayda da usta semerci olunur, altı yılda da acemilik sürer gider. Bazıları dokuz yıldır iktidarda acemilik yaptıklarını ikrar ederek ustalaştıklarını söylerler ama ustalaştıkları konunun ne olduğu bilinmezliktir.
Şimdi bir de Erdoğan’nın ustalıklarına bakalım.
Bir milyon yedi yüz bin kişinin girdiği sınavlardaki duruma bakalım. Önce şifreler çıktı açığa. Kafalar karmakarışık oldu. Şifrelerin kullanılıp, kullanılmadığı tartışması sürerken, tarihte görülmemiş bir durum daha çıktı ortaya: Çok sayıda öğrencinin puanları yanlış hesaplanmış. Sınav sonuçları açıklandıktan sonra binlerce öğrenci şok oldu. Barajı aşamayan öğrenciler önce ikinci sınav için çalışmayı bırakmıştı. Bir de baktılar ki; itiraz edildikçe puanlar değişiyor. Bu kez ÖSYM’nin önünde kuyruklar oluşturdular. Birçoğunun puanları yeniden hesaplandığında iki katına çıktı. Binlercesinin incelemesi sürüyor.
Bu arada değişen puanlar için yapılan açıklama tam bir komedi. Yanıtların bulunduğu kâğıtlar deforme olmuş. Yani, kartlar buruşmuş, bu nedenle bilgisayarlar okuyamamış. Bu işlerle çok az ilgilenenler bile bunun olanaksız olduğunu bilirler.
Bundan sonra kolay kolay hiçbir sınavın güvenirliliği olmayacaktır. Gerek YÖK, gerekse ÖSYM artık eski konumunda olmayacaktır. Zaten en başından beri garabet olan YÖK, artık meşruiyetini tümüyle yitirme noktasına gelmiştir.

Bir başka ustalık belirtisi ise; enflasyonun tek haneli basamaklarda olduğu palavrasıdır. Enerjide, temel gıda ürünlerinde yani günlük zorunlu kullanım maddelerinde enflasyon yüzde yüzler dolayındadır. Oysa ücretlerde yapılan artışlar yüzde onlara bile ulaşamamaktadır. Yani yaşam pahalılaşmasını sürdürmüş ama enflasyon tek hanelere düşmüş. İşte buna tam Zati Sungur oyunu denir. (Bilmeyenler için; Zati Sungur bu ülkenin gelmiş geçmiş en ünlü sihirbazıdır.)

Şimdi dönelim yine “Eşek Semer” olayına. Ustalık da, çıraklık da bizdedir. Ne zaman ki semercileri tepeler ve eşek olmaktan kurtuluruz, o zaman değişir dünya.