ayhan altay
KUTSAL KİN
Van depremi hepimizi yıkmadı. Çoğunluk rahat koltuklarımızda film izler gibi izledik faciayı. Bizden uzaktı.
Bazılarımız yardım için çırpındılar. Acıyı içinde duyarak koştu bir şeyler yapmak için.
İnsanlar sıfırın altındaki ısıda kucaklarındaki bebeklerini sıcak tutabilmek için sarılmaktan başka çare bulamazken bazıları kin ve nefret kusmayı sürdürdüler.
Gazetelerin internet yayınlarında yapılan yorumların iğrençliği, insan olduğuma pişman ediyor beni.
“Bırakın kendi başlarına, hepsi ölsün” anlamı taşıyan birçok yorumu yazanların yaşadığı bu ülkenin bireyi olmak utandırıyor beni.
“Elektriği kaçak kullanıyorlardı”, “bizim vergilerimizle onlara yardım edecekler” gibi kin ve nefret dolu yorumlar.
Veeee, haydi diyelim ki bunlar birkaç faşist, ya ekranlardan nefret kusan Müge Anlıya ne diyeceksiniz.
“Herkes haddini bilecek”miş. Önce bu cahil faşistin bilmesi gerekir haddini.
İnsanların mağduriyetlerini sömüren programlardan birini yapan bu vahşi gibiler ne yazık ki çok ülkemizde.
Depremzedelere yardımda en hızlı davrananlardan biri de Şişli Belediye Başkanı Sarıgül. Sarıgül bin depremzedeyi Şişli halkıyla bir yıl süreyle konuk edebileceğini açıkladı.
Yorumların çirkinliğini bir görün.
İşte biri: “Yanına bin kişi al sen git Vana. Elin pkk lılarını daha da doldurup naapcan!??”
Bunu yazan kendisi hangi ilden geldi acaba? Dönüp bir baksa kendine.
Kafalarında bölmüşler bu güzelim ülkeyi.
Bazıları boşuna bölmek için çaba sarf ediyor olabilirler. Ülke çoktan bölünmüş.
Böylesi büyük bir felakette bile kin kusuluyorsa, ben dahil hiç kimsenin “birlikte bir arada yaşayalım” düşüncesi boşadır.
Bir ülke önce zihinlerde bölünür. Kin kusanların, karşıt gördükleriyle bir arada yaşaması nasıl sağlanır?
Kafalarda bölünen ülkenin sınırlarının hiç önemi yoktur.
İnsanlar birbirlerini boğazlamak üzere koşullanmışsa kim ne yapsın sınırları?
Uzun yazmanın gereği yok, enkazın altında kalan insanlığımızdır.
tekil görüntülenme
