28 ŞUBAT VAHAMETİ
Yazmak bazen zordur. Özellikle netameli konularda yazmanın zorluğunu duyulur. Sözcükleri çok iyi seçmek, tümceleri zorlama yorumla da olsa başka anlamlara gelmeyecek biçimde kurmak gerekir. Yine de sözü dolandırmayı sevmem. Söyleyeceğimi net olarak söylemeliyim.
“Darbelerle hesaplaşmak” işte böyle netameli konulardan biridir. Birileri bir sözcüğünüzü alır ve sizi hemen bir yana yamar. Öyleyse o yamayacağına ben seçeyim tarafımı. Her tür darbelere karşıyım.
Darbecilerin ve darbe dönemlerinde emirle de olsa suç işleyen, özellikle işkence gibi insanlık suçu işleyenlerin acımasızca cezalandırılmasından yanayım.
Bir de darbeleri yarıştıranlar var. Dün gece bir televizyon programında İslamcı bir konuşmacı “28 Şubat, 12 Mattan da 12 Eylülden de vahim ve ağırdır” dedi.
Bu nasıl bir düşüncedir. 12 Eylülde 650.000 kişi gözaltına alınmış, 90.000 kişi yargılanmış. 28 Şubatta gözaltına alınanların sayısı yüzü bulmaz.
12 Eylülde yaklaşık 7.000 kişi için idam cezası istendi, 517 idam cezası verildi, 50 kişi idam edildi.
İşkenceden öldüğü belgelenebilenler 171 kişi.
“Kaçarken vuruldu”, “Hapishane doğal biçimde öldü”, “Çatışmada vuruldu”, “intihar etti” denilenler de cabası.
Bunların hiçbiri 28 Şubatta yok.
Aynı programda binlerce kişinin fişlendiği belirtildi. 12 Eylülde fişlenen kişi sayısı ise 1.683.000.
Bilanço bu iken 28 Şubatın hem 12 Marttan, hem de 12 Eylülden daha vahim olduğunu söylemenin anlamı nedir sizce?
12 Mart ve 12 Eylül’ün önünü açtıkları bugün ülkeyi yönetiyor. Sözcüleri ise 12’leri küçümsüyor ve 28 Şubatı öne çıkarıyor.
Oysa 12 Mart ve 12 Eylül solun üzerinden geçen bir silindirken, 28 Şubat İslamcıları korkutan ama zarar vermeyen bir sert esintidir.
28 Şubatın tek mağduru İslamcılarmış gibi bir algı oluşturuluyor. Oysa o süreçte olmayan ifadelerle yönlendirmeler yapılmadı mı? Bu yönlendirmeler sonucu değil mi Akın Birdal’ın vurulması. Bu süreçte değil miydi milyonların ülkeyi ateş böceğine çevirmesine karşın sonuçsuz kalan “Susurluk”.
28 Şubat da İslamcılardan çok solun üzerinde boza pişirmiştir. Ama bazılarınca bunun önemi yoktur. Zaten “solcu olmak, başında boza pişirilmesini hak etmektir.”
Doğrusu bu durum bende kuşkular oluşturuyor. “12 Eylül yargılamaları, 28 Şubatın tek yanlı yargılamasının önünü açmak için mi başlatıldı” sorusu kafamın içinde burgulanıyor.
28 Şubatta 18 tutuklu var. 12 Eylül davasında sıfır.
Sizce “28 Şubat, 12’lerden daha vahim ve ağırdır” diyen konuşmacının bir bildiği mi var?
|