BÜYÜK DEPREMİN ÖNCÜLERİ
Kapitalizm azgınlaştıkça sonuna yaklaşıyor gibi. Art arda gelen bunalımlar ve metropollerinde yaşanan iktidar değişiklikleri sonucu nereye taşıyacak bilinmez.
Fransa’da Sarkozi gitti. Gelen “sosyalist” Hollande’dın ekonomik yapıda köklü değişiklikler yapması söz konusu değil. Sonuçta Fransa daha yıllar yılları sallanacak.
Almanya’da Merker’in sonuna yaklaştığını söylemek için müneccim olmaya gerek. Orada da durum Fransa gibi. Alman Sosyal Demokratlarının değişik bir ekonomik politika izlemeyecekleri bir gerçeklik. Almanya’nın muhalif hareketi Sol Parti ise daha seçenek oluşturacak güçte değil.
Kapitalizm belki de en son metropollerinde yıkılacak. Ama etki bölgelerinde depremin şiddeti her geçen gün artıyor. Öncü depremlerin başlangıç noktası Yunanistan gibi. Ardından İspanya, Portekiz ve İtalya gelebilir.
Yunanistan, en özgün değişiklik sinyalini veriyor. Gerçek bir sistem muhalefeti olmaya aday bir halk örgütlenmesi var; SYRIZA. Seçimlerden ikinci parti olarak çıktı. Büyük olasılıkla Yunanistan’da hükümet kurulamayacak ve ülke haziran içinde yeniden seçim yapacak. Kamuoyu araştırmaları yenilenecek seçimden Syriza’nın birinci parti olarak çıkacağını gösteriyor.
Syriza’nın işi zor. Kimse kapitalizmin hemen teslim olacağını beklemesin. Borsalar çökertecek, fabrikalar ülke dışına kaçırılmaya çalışılacak. Yapay işsizlikler yaratılacak. Syriza iktidarını çökertip o insafsız sömürü düzenini sürdürmek için elinden geleni yapacaktır kapitalizm. Yüzde 1’in iktidarı, yüzde 99’un sömürülmesi için koşullarını yaratabilirse askeri darbeyi bile denemekte tereddüt etmeyecektir.
Amerika’da başlayan kapitalizm karşıtı süreç her ülkenin kendisine özgü koşullarına uygun biçimlerde gelişiyor. Şimdilik büyük depremin öncü sarsıntılarını görüyoruz. Kapitalizmi yıkacak büyük depremin geleceği bilimsel bir gerçeklik ama zamanı aynı jeolojik depremler gibi bilinemiyor. Çok da uzak olmadığını söylemek, yalancı çıkarmaz sanırım.
Ülkemize dönersek. Öncelikle ortaya çıkan bir gerçeklik var CHP’nin tarihsel prangaları onun değişime ara önderlik bile yapmasını engeller. Yani antikapitalist hareket CHP dışında gelişecek ve büyüyecek. Böylelikle AKP özelinde tüm sağ partiler ve kapitalizm gerçek anlamda bir muhalif halk hareketi ile 1968- 1980 döneminden sonra ilk kez karşılaşacaklar.
Büyük olasılıkla birçoğunuzun haberi bile olmadığı bir çalışma yürütülüyor bir süreden beri. Geçtiğimiz hafta sonu da bu çalışmayı yürütenler bir araya geldiler. Ülkemizin Syriza’sını yaratmak üzere hafta sonu HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ toplandı ve partileşme sürecine geçilmesi kararı alındı.
HDK (Halkların Demokratik Kongresi) tıpkı SYRIZA gibi muhalif bir koalisyon. Yine tıpkı Syriza gibi onun da sesi patron medyalarından duyurulmayacak. Görmezden gelinecek. Gündeme ancak karalama kampanyalarında getirilecek.
Tarihin akışını değiştirmek hiçbir babayiğidin harcı değildir. Eğer zamanı gelmişse ve yapısı da sürece uygun düşüyorsa HDK’nın oluşturduğu parti bu ülkenin önce gerçek muhalefeti sonra da iktidarı olabilir. Bu kaçınılmaz bir gelecektir. Halkların daha da güzel günler yaşamayı istediğinin müjdecidir.
Evrende hiçbir şey kalıcı değildir. Hele hele kişilerin esamesi bile okunmaz.
ÖZÜR: Geçen haftaki yazımda Salihli Şiir İkindilerinin başlama yılını 1968 olarak yazmışım. Doğrusu 1986 olacak. Düzeltir, özür dilerim. |