ayhan altay
SOKAĞA EYLEME ÖZGÜRLEŞMEYE
Siz bu yazıyı okuduğunuzda ben iş bırakan kamu emekçileriyle birlikte sokaklarda olacağım. Bu yüzsüz iktidarın acımasız politikalarına, yani biz emeklilere reva gördüğü yüzde 3+3’lük maaş zamma karşı yürüyor, haykırıyor olacağım. Nasibime gaz mı düşer, cop mu düşer bilemem. Ne olursa olsun şu altmışlı yaşımda korkmayacağım, eve kapanmayacağım.
Dünya değişiyor. Dünya hep değişti, değişiyor, değişecek. Şu uçsuz bucaksız kozmos’ta insanoğlunun devede tek bir tüy kadar bile cürmü yok. Her akşam ekranlarda kızan, bağıran ve de kendini dev aynasında görenler de önce tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklar. Sonrasında ise anımsanmayacaklar bile.
Mağrur edalarıyla çokbilmişlik taslayan ama gerçekte yüksekte bulunması bir marangoz hatası olanlara sözüm. Bir toz zerresi bile değilsiniz. Bir kum tanesi kadar bile değeriniz yok.Kendileri ve yandaşları har vurup harman savururken kamu çalışanına ve emeklisine yüzde 3+3’lük zammı reva görenlere ne ad vermek gerek bilemiyorum.
Bulutsuz bir gecede başımızı gökyüzüne çevirdiğimizde gördüğümüz her bir yıldız bir güneş. Gördüğümüzden kat kat fazla göremediğimiz yıldız var. Her bir yıldızın değişik sayıda gezegeni var. Bu sayı o kadar büyük ki dünyamızı önemsiz kılıyor. Oysa dünyamız bizim için önemli. Dünyamız bizim varlığımız nedeni.
Dünyamız bizim, hepimizin. Dünyamızın bize verdikleriyle üretiyoruz. Emeğimizi veriyoruz Dünya’ya. Sonra, bir de dönüp bakıyoruz ki; emek verenler yoksul, emek çalanlar varsıl. Neresinde bunun adalet. Hangi düşünce, hangi inanç haklı görür bu durumu?
Bu nasıl bir dünya düzenidir ki “biri yer, biri bakar.” Hani insanı hayvandan ayıran en önemli özellik düşüncesiydi. Hayvanlarda bile yok bu adaletsiz dağıtım.
Başbakan konuşuyor. “Eğer daha fazla zam yaparsak kriz çıkar” diyor. Çıksın be başbakan. İster kriz çıksın, ister isyan. Böyle adaletsiz bir düzende yaşamaktansa çıksın krizler. Anlaşılıyor ki bulanmadan durulmayacak bu su. Varsılın kasasına para akıtan bu düzen, krizlerle yıkılacaksa yıkılsın be başbakan. Buradan yepyeni bir dünya düzeni doğacaksa her gelen krize razıyım.
Korkunun ecele yararı yok. Sizin de düzeninizin de eceli gelecek. İşte o günlerin tan ışıkları belirmeye başladı. Artık korku sırası sömürüp, serpilenlerde olsun. Bıktık artık eli kolu bağlı yaşamaktan. Bıktık, kendini dev aynalarında görenlerin sadaka verir gibi emeğimizi değerlendirmesinden. Bunun için korkmuyoruz copunuzdan da, gazınızdan da.
Neden sokakta olacağımı da belirterek bitireceğim yazıyı.
1- Yalnızca AKP’ye değil, onun da temsilcisi olduğu kapitalist sisteme karşı olduğum için sokaklarda olacağım.
2- Dünyanın ve ekmeğin adil olmayan dağıtımına karşı olduğum için sokaklarda olacağım.
3- Bugünümün ve geleceğimin yükseklerde bulunması marangoz hatası olan kişilerin elinde olmasına razı olmadığım için sokaklarda olacağım.
4- Söz, yetki ve kararın tüm halkta olması için sokaklarda olacağım.
5- Korkunun egemenliğine karşı çıkmayarak kendime olan saygımı kaybetmek istemediğim için sokaklarda olacağım.
6- Veeee, hiç kimsenin kulu olmayı asla kabul etmediğim için sokaklarda olacağım.NOT: Bu yazı gününde yayınlanmadığı için tarafımdan geri çekildi.