ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

        FİLİ TARİF


İçinde yaşadığımız karmaşık durum her gün kargaşayı derinleştiriyor. Herkes olayın yalnızca işine gelen bir bölümünü öne çıkarmaya çalışıyor. Sonuçta ortaya körlerin fili tanımlaması ortaya çıkıyor.
Çok bilinen bir anlatıdır ama bir kez daha anımsatalım. Bir öbek kör, başka yöntemleri olmadığından bir fili elleriyle yoklayarak tanımlarlar.
Filin hortumunu elleyen; “Fil, bir hortumdur” der.
Kulağını elleyen; “Fil, bir yelpazedir.”
Kuyruğunu elleyen; “Fil, bir saçaklı sopadır”.
Dişlerini elleyen; Fil, eğri bir mızraktır” der.

İçinde bulunduğumuz durumu anlatmıyor mu sizce?
Ayyuka çıkan bir yolsuzluk, varlıkları sıfırken birkaç yılda sayılamayacak kadar çoğaltanlar yok mu?
Peki derin devlete ne diyeceksiniz. “O hep vardı, şimdi adı paralel devlet oldu” mu diyeceksiniz?
Ya hukuk için ne diyeceksiniz? Onun için de; “Bu ülkede hukukun egemenliği hiç olmadı, hep egemenin hukuku oldu” dersek yalan olur mu?

 

Demokrasiyi hiç yaşamadık. Bazılarımız demokrasiyi seçime indirgeyerek “milli irade” söylemleriyle içi boş bir “demokrasi” algısını hala savunuyorlar.
Elbette ki seçim demokrasinin bir koşuludur ama yalnızca şekilsel bir koşuludur. Salt Kürtler parlamentoya girmesin diye icat edilen yüzde on gibi garabet bir barajın milyonların oyunu çöpe attığı gerçeği ortada durmuyor mu?
Bir önceki seçim sonuçlarına göre milyarlarca lira devlet yardımı alanlarla, beş parasız partilerin yarıştırılmasından “milli irade” çıkarmak, şapkadan tavşan çıkarmaya benzemiyor mu?
Başbakanın bu güne dek görmediği, bugün “güvenilmez” bulduğu hukuk sisteminin çağdaş anlamda hukuk oluşturduğunu hiç gördük mü?

Durumu madde madde belirlersek:
BİR: Yolsuzlukların hesabı hiç sorulmadı. Bu gidişle de yakın zamanda sorulmayacak.
İKİ: Bu devleti hep derin devlet yönetti. Adına ister paralel devlet diyelim, ister derin devlet bu, gerçeği değiştirmiyor. Hatta hala bazı yazarlar “bölgemizde paralel devlet olmadan ayakta kalınmaz” yollu yazılar yazmıyorlar mı? Her iktidar kendi derin devletini yaratmanın peşinde değil mi?
ÜÇ: İktidarların hatalarının ve yolsuzluklarının sorgulanması ile darbe arasındaki ilişkilenmenin nedeni derin devlet değil mi? Darbecileri güçlendiriyor diye muhalefet yapılmayacak mı?
DÖRT: Kim ne derse desin bizim en önemli sorunumuz hala KÜRT SORUNU’dur. Kürt sorunun çözümü ise ancak demokrasi ile mümkündür. AKP bu konuda sınıfta kalmıştır. Peki, kendilerine “ulusalcılar” diyenlerin ağırlıklı olduğu CHP ya da MHP’nin içinde olacağı bir hükümet sorunu demokrasi ile çözer mi? İşte size bir açmaz daha.

Derin devletin; ister silahlı, ister cübbeli darbelerine karşı olalım ama bu yeni paralel yapıları oluşturmayacaksa. AKP, bu konuda güven vermiyor.

 

how to track websites

Paylas