ayhan altay
AKLIN ÖZGÜRLÜĞÜ
İnsanı diğer hayvanlardan ayıran temel özellik aklıdır. Bu nedenle de insanlığın evrimi, insan aklının ürünüdür.
İnsanlığın evriminde akıl temeldir ama düz bir çizgi değildir evrimi yaratan akıl.Gelişme zaman zaman duraklamış, hatta gerilediği görülmüştür.
İnsanlığın gelişiminin hızlı olduğu dönemler insan aklının zincirlerinden kurtulduğu zamanlardır.
Peki nasıl bir şeydir insan aklını zincire vurulması.
Aklın özgürlüğünün temel koşulu herşeye ama herşeye şüphe ile bakmaktır. Özgür akıl, mutlak doğru tanımaz.
İster bilimsel, ister inançsal hiçbir bilgiyi kesin doğru olarak kabul etmez özgür akıl.
Daha birkaç gün önceye kadar “ışığı bile yutan karadelik” fizikçilerin üzerinde birleştikleri bir uzay kavramıydı. Stephen William Hawking çıktı ve karadeliklerin şığı yutmadığını, gri delikler olduğunu söyleyiverdi.
Kim ne derse desin, özgür aklın önündeki en büyük engel dinsel inançlar ve onları yorumlayan din adamlarıdır. Akıl, şüpheciliği içinde taşır, dogmalar ise şürheciliği yadsırlar.
Hırıstiyalık orta çağda batı toplumuna karanlık dönemler yaşatmıştır. Galileo Galilei “dünya dönüyor” dediği için cezalandırılmış, ancak bu düşüncesinin yanlış olduğunu söyleyerek kendini kurtarabilmişti.
İslam dünyasında bilimsel çalışmalar genellikle gizlilik içerisinde yürütülmüştür. Bunun nedeni de aynıdır; mutlak doğruculuğun özgür aklı engellemesi.
Ülkemiz teknoloji kullanımında hayli ilerilerdedir ama teknoloji üretiminde nal toplamaktadır.
Bir tren dolusu tarım ürünü ihraç ederek bir tomografi cihazı almak gibi bir açmazı yaşamaktayız.
En son model telefonları kullanmak, son model arabalara binmek, uçakla ulaşımı geliştirmek bizleri ileri toplum yapmaz.
İleri toplum olmanın temel ölçütü bilgi üretmektir.Doğmatik bilgileri ezberlemek değil.
Teknolojik gelişmeyi sağlayacak bilgi birikimi ancak ve ancak özgür akılla olasıdır. Ne yazıktır ki, özgür akıl İmam Hatip Liselerinde bulunmaz.
Gelişmeyi, başkalarının buluşlarını kullanmak olarak algılamak hatasının bir ürünü de 4+4+4 adlı eğitim yasasıdır. Okullara tablet bilgisayar dağıtmak teknolojik bir ilerleme değil, geri kalmışlığın avuntusudur.
Aklı özgür kılmayan, dahası aklı zincire vuran eğitim sistemlerinin acısı 40 – 50 yıl sonra gösterir kendini. Ne yazık ki; bunca yıl sonra artık iş işten çoktaaan geçmiş olacağından bataklıktan kurtulmak yerine içinde bulunduğu karanlığa sarılmak olağan tepki olmaktadır.
Gün bugündür. Yarın çok geç kalınmış olacaktır.
AÇIKLAMA: Bir hafta önceki yazımda altıncı paragaftan sonra, yedinci paragraf olarak “Tırlarda ne taşındığını bilemem ama varsayalım ki silah var. “ girecekken benim hatamdan düşmüş. Özür dilerim.
