ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

       

        

 

BAŞKANINIZI DA SİSTEMİNİZİ DE

 

Sabah erken ve gece geç saatlerde çalan telefonlar yüreğimi hoplatır. Genellikle beklenmedik kara haberleri ilettikleri için kuşkuyla açarım.

Bu sabah da erken sayılabilecek saatte çalan telefonuma yürek hoplamasıyla uzandım. Yanılmamıştım. Telefondaki ses, bir arkadaşımın beklenen ama erken ölümünün haberini veriyordu.

Birkaç yıldır kanserle boğuşan arkadaşım artık veda demişti yaşama. Oysa onun çoğumuzdan daha fazla hakkı vardı yaşamaya. O, 12 Eylül’ün zindanlarında inanılmaz işkenceleri yaşamış, direnmiş bir yiğitti.

O, ünlü Afyon – Aydın sürgününü yaşayıp sağ çıkabilenlerdendi. Bilmeyenler ya da unutanlar olabilir. Ben bile tam olarak yılını ve sayılarını anımsayamıyorum. 12 Eylül döneminde Afyon cezaevinde tutulan devrimcilerin Aydın cezaevine nakli kararı verilir. Kapalı cezaevi aracına (genelde rink aracı denir) alınan tutuklular, Afyon’dan Aydına kadar dövülerek getirilir. Bu dövülmeleri sıradan almayınız, çünkü o aracın içinden birkaçının ölüsü çıkarılır Aydın’da.

İşte arkadaşım Erol Karabulut da o ünlü sürgünü, o ölüm taşıyan araçta yaşayanlardan biriydi.

12 Eylül zindanlarındaki işkenceli yaşam koşullarının çürüttüğü bedeni bir dikta sevdalısının arzularının tartışıldı günlerde pes ediverdi.

Şimdi bu ölüm haberinden sonra siz gelin de “Erdoğan’ın başkanlık sevdası”na ilişkin yazın, yazabilirseniz.

Ya da dar bölge seçim sisteminin nasıl temsilde adaleti yok edeceğini; kaldırılacağını söyledikleri barajların yüzde ondan, yüzde elliye ulaşacağını yazın.

Ülke bir diktatör sevdalısının saçma sapan arzularını karşılamaya koşullandırılıyorken, bu ülkenin ve halklarının daha iyi yaşaması için, hiçbir kişisel çıkarı olmadan canlarını veren genç insanların olduğunu anımsatıverdi bir ölüm haberi.

Boşuna mı çekildi bunca acılar, hiçbir karşılık beklemeden boşa mı öldü bu ülkenin yiğit devrimcileri.

Ölüm, sözün bittiği yerdir. Bu yazı çok kısa oldu biliyorum ama sözün bittiği yerde ne söyleyeceğimi, ne yazacağı bilmiyorum.

Başkanınızı da, başkanlık sisteminizi de…