ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

               YAZ SICAĞINDA

               Sıcak yaz günlerinde ciddi konulardan uzak kalmayı yeğlerleriz. Bunda kış günlerine göre sorunların daha az olmasının da etkisi var mıdır bilemem. Öyle ya; okullar kapanmış, yakıt giderleri azalmış, kent trafiği görece rahatlamış, duraklarda beklemek bile daha kolay gelmektedir insana. Yaşama güler yüzlü baktığımız günlerdir, yaz günleri...

               Şimdi böylesi günlerde moral bozucu şeylerden söz edilir mi? Bir gölgeye uzanıp dinlemek, hele bir de oruçla aranız iyi değilse soğuk şeyler yudumlamak varken; can sıkan, iç karartan konuların girdabına ister istemez düşmek nasıl bir yazgı.  En iyisi haber kanallarını kapatıp, gazetelerin birinci sayfalarını yok etmek olmalı ama olmuyor işte.

               Filistin’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Nereye kaçsak görmezden gelmenin olanağı yok. Ülkemin hemen hemen tüm siyasi yapıları İsrail’in bu acımasız saldırısına karşı açıklamalar yapıyorlar.

               Burada bir nokta çok önemli. Antisemitizm, yani Yahudi düşmanlığı. Gösteriler ile sosyal medyada yazılanların bir bölümü tümüyle Yahudi düşmanlığı üzerine inşa ediliyor. Bu, faşizan olgunun tehlikesinin görülmek istenmemesi de cabası.

               Oysa bakıyoruz, gerek İsrail’de gerekse Dünyanın çeşitli yerlerinde birçok Yahudi Gazze katliamına karşı çıkıyor. Yani İsrail Devlet yöneticilerinin ve sağcı İsraillilerin yaptıkları katliamı tüm Yahudilere mal etmek yanlış. Hele hele bu durumdan yararlanarak yurttaşımız olan Yahudileri hedef almak, hedef göstermeyi ima etmek; geleceğin nelere gebe olduğunu görmek açısından çok önemlidir. Geçmişimizdeki 6-7 Eylül olaylarının mağduru masum halklara yaşattığımız acıları anımsamakta da yarar var.

      *          *          *          *

               Ne var ne yoksa satarım; derelerin suyunu, ormanların kuşunu, ovaların ürünlerini düşünmeden yok ederim, diyen bir hükümetten söz edersek, umarım neşemiz kaçmaz. Öyle ya, bu yaz sıcağında bu soğuk duş iyi gider...

               Halkın malını özelleştirme yalanıyla talan edenler, kendi kuyruklarına basılınca nasıl da yaygarayı basıyorlar. -Sahi biz yine şükredelim, malımız da yok, derdimiz de.-

               Şimdi bu yaz sıcağında Cumhurbaşkanı seçilecek. Çankaya’ya en yakın aday ne yazık ki Erdoğan. Demokrasinin “D”sini bile içselleştirememiş bu kişi Çankaya’ya çıktığında bildiğimiz cumhurbaşkanı olmayacak. Bunu kendisi de söylüyor. Yepyeni ama karanlık bir geleceğe doğru doludizgin gitmekteyiz.

               Aldırma. Bizim genlerimize işlemiş "kendim ettim, kendim buldum" türküsü. Bu da geçer... Duyamadım; "geçince ne olacak sanki" mi dediniz? Eee o kadarını da sen düşün gayrı. Hem unutma; "istersek dünya değişir" diye bir söz var...

               Bu kez de bu kadar. Umuyorum en güzel günler henüz yaşanmamış olanlardır.

 

     

 

       

Meter odometer