ayhan altay

          YENİ YILA UMUTLA GİRİN
Yılın son günü. Bu gece yarısı yeni yıla gireceğiz. Her ne kadar karanlığa yürüyen bir ülkede olsak da, umutsuzluk yasak bize, umutlarımız sürekli diri. Bitirmekte olduğumuz yıla bakarak karalar bağlamayacağız.

      *          *          *

Bitirmekte olduğumuz 2014 yılı çalışanlar açısından tam bir kâbus yılı oldu. Soma’da ve Ermenek’teki kitlesel, diğer birçok yerdekilerle birlikte yüzlerce insanımızı yitirdik. Önümüzdeki yıl ve yıllar için alınan önlemler yetersiz. Bu kazaların sistemden kaynaklandığını bir türlü görmüyor Ankara. Umut için göstermek gerek.

      *          *          *
Açlık sınırının altında asgari ücretin, gerçek anlamında bir asgari ücrete dönüştürülme olasılığı yok. Hükümetin önerisi yüzde üç artı yüzde üç. 891 liralık asgari ücrete yüzde üçlük zam. Yaklaşık 27 lira. İlk altı ayın asgari ücreti 918 Tl. Belki bir iki lira daha fazla olur ama dişe gelir bir atışın olmayacağı bir gerçek.

Yaklaşık beş milyon kişi asgari ücret alıyor. Aileleri ile birlikte 15 milyonun üzerinde rakam eder. Yani her on kişiden ikisi asgari ücretli bir ailede.

      *          *          *
Memurlar, ahhh memurlar. Bir zamanlar toplumun ayrıcalıklı kesimi olan memurlar. Bir zamanlar, ülkenin aydın insanlarını aralarından çıkaran memurlar. Günümüzün sürüngenleri memurlar.

Hiçbir yaptırımı olmayan sendikalarının en sarısını, en olmaması gerekeni birinci sendika yapan memurcuklar.

Ya öğretmenler; ülkeyi aydınlatan, geliştiren, bu yolda bedeller ödemeyi severek içselleştiren öğretmenler nerelerdesiniz?

Biliyorum 12 Martlar, 12 Eylüller en çok sizin üzerinizden geçti dozer gibi.

Biliyorum; Eğitim aldığınız Köy Enstitüleri ve ne yapsalar aydınlık taşımayı görev bilenleri yetiştiren öğretmen okulları kapatıldı.

Biliyorum; veterinerden, arkeologdan, ziraatçıdan öğretmenler atayarak yozlaştırdılar öğretmenliği ve öğretmenleri.

Biliyorum; çoğunuz emekli oldunuz.

Heyyyy, çalışmakta olan öğretmenler, hiç aynaya bakmaz mısınız? Hiç sizden önceki öğretmenlerin neler için çaba harcadıklarını, ne bedelleri yılmadan ödediklerini görmez misiniz?

Kusura bakmayın ama ben öğretmenlerin çoğunluğunun böylesine gerici, böylesine karanlığı savunan, böylesine geçmiş öğretmen hareketine düşman bir sarı sendikada bulunmalarına alışamadım, alışamam.

      *          *          *
Umutsuzluk yok: Hiç kimse gelişimin çarkını geriye çeviremez. Biliyoruz ki; yarınlar, bugünlerden daha iyi olacaktır.

Umutsuzluk yok: Ne Erdoğan’ın tek adamlığı, ne de bugünün imam bozuntularının egemenliği kalıcı değildir. Sonu yakındır.

Umutsuzluk yok: “dolaşacaktır en güzel elbisesiyle, işçi tulumuyla / bu memlekette hürriyet. N.HİKMET”

İYİ YILLAR