AKP YIKILIR, KADINLAR KURTULUR
AKP iktidarı giderek diktatörleşiyor. Her şey ama her şey bir kişinin iki dudağı arasında. Ne bağımsız yargıdan söz etmek olası, ne tarafsız yönetimden. Ne kuvvetler ayrılığı var, ne hukuk, ne adalet. Bundan daha vahim olanı ise bu iktidarın gözetiminde insanlık değerlerimiz yok oluyor. Geçtiğimiz günlerde yakılarak öldürülen Özgecan Aslan ve diğer birçok kadına yönelik şiddeti, bu iktidarın politikaları besliyor.
Din adına konuşan birileri çıkıyor; “başı açık olmayı nerdeyse fahişelikle özdeş” tutuyor, bir başkası “okula giden kızların namusunu koruyamayacağını”, bir başkası altı yaşındaki kızlarla evlenilebileceği” sapıklığını savunuyor, bir başkası kısa etek giyenleri aşağılıyor, bir başkası ise “dizleri görülen kadın annen bile olsa insanı tahrik eder” diye salyalarını akıtıyor.
Tüm bu sapıklıklara karşı ne devletin, ne de devletin Diyanet İşleri’nin etkili bir karşı çıkışı yok. Göstermelik, içi boş sözlerin dışında bir eylemleri yok. Bu tür saldırıların temelinde yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yaptıkları kendi kültürleri olduğunu biliyorlar. Din adına üretilen bu yoz kültürü taşıyan inancın bir Rönesans’tan geçmesini, bunun eğitimsel alt yapısını asla düşünemezler, düşünenlere de düşman olurlar.
İşte tüm bunlar, ayyuka çıkan yolsuzluk söylentileriyle ve diğerleriyle de birleşerek AKP karşıtı öfkeyi biriktiriyor, büyütüyor. Büyüyen öfke, yobaz alt kültüre ve onu besleyen AKP’ye yöneliyor. Artık halkın giderek artan bir çoğunluğu, bu iktidarı meşru görmüyor, gitmesi gerektiğini düşünüyor.
AKP ise sonunun yaklaştığını gördükçe gemi azıya almış bir at gibi kontrolden çıkıyor. Siz bakmayın medyadaki anketlere. O anketler cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yüzde 56 ile 64 arasında sonuçlar buluyordu. MHP’lilerin desteği ve CHP’nin yanlış aday politikalarına karşın Erdoğan’ın aldığı oy yüzde 51,65.
Siz çevrenizdeki insanlara bakın. Yalnızca karşı oldukları söyleyenlere de değil, korkudan susan ama sandıkta kader çizeceklere de bakın.
Peki, bu iktidarın gönderilmesi olanaklı mı? Şimdi bunun yanıtını arayalım.
Öncelikli koşul HDP’nin seçim barajını aşmasıdır. Görülen odur ki HDP bu seçimde barajı aşacaktır. Doğuda ve AKP’den, batıda az da olsa CHP’den, büyük şehirlerde hem AKP’den hem de CHP’den oy alacaktır.
2014 yerel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlarına göre oluşturulmuş simülasyona göre partilerin alacakları oy ve milletvekili sayıları yaklaşık şöyle olacaktır.
AKP; yüzde 44,2 oy ve 257 milletvekili
CHP; yüzde 26,2 oy ve 126 milletvekilliği
MHP; yüzde 19,4 oy ve 103 milletvekilliği
HDP; yüzde 10.2 oy ve 64 milletvekilliği
Bu tablodan hükümet çıkmaz diyenleri duyar gibiyim.
Siyaset uzun erimli projeksiyonlar gerektirir. Bir seçim sonucu her şeyin sonu değil, değişimin başlangıcı olabilir. Şimdi durumu yeniden gözden geçirelim:
A-HDP barajı geçemezse AKP'nin Anayasayı değiştirmesini ve başkanlık (diktatörlük) sistemini getirmesini kimse engelleyemez ama bu haksız yere edinilmiş milletvekillerinin oluşturacağı tablo sonucunda ülkenin ne büyük kaoslara düşeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
B-Yukarıdaki simülasyon tablosunun oluşması durumunda ise:
1-AKP Hükümet kuramaz:
2-En yakın Hükümet olasılığı AKP+MHP'dir. MHP'nin geçtiğimiz dönemlerde her önemli yasa çıkışında (Örnek:4+4+4) AKP'ye destek olduğu ortadadır.
3-Bir AKP + HDP hükümeti bence olanaksızdır. Çünkü böyle bir ortaklık HDP'nin Türkiye Partisi olma tezini ve inandırıcılığını yok eder. %6 'lardaki Kürt partisine geri döndürür. Zaten AKP ile demokrasi de barış da olmayacağını en iyi onlar bilir.
4-Bir CHP+AKP iktidarı düşünülemeyeceğine göre, tek seçenek CHP'nin kuracağı ve MHP ile HDP'nin dışarıdan destek vereceği bir erken seçim hükümetidir.
5-AKP, kendisi iktidarda olmadan yapılacak bir erken seçimde iyice küçülür.
6-Yapılacak bir erken seçimden çıkacak iktidar ya CHP+MHP, ya da CHP+ HDP olur. Bu da CHP'nin siyasal yelpazede solda mı, sağda mı yer alacağına bağlıdır.
7- Büyük olasılık sağda bir başka parti daha gelişecektir ama erken bir genel seçimde sonuçları etkileyecek kadar büyümesi oldukça zordur.
* * * *
Sancısız doğum yoktur ama doğum sonucu mutluluğu doğum sancılarını unutturur. AKP’den ve onun gölgesinde gelişen yoz ve kıyıcı ortamdan kurtuluş da biraz sancılı olacaktır ama daha sonra çekilecek çok daha büyük acıları önleyecektir.
Şimdi bir kez daha düşünmenin zamanı. |