ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

 

Erdoğan’a bir yabancı gazeteci sormuş:
-Siz diktatör müsünüz?
Yanıt:
-Diktatör olsam siz bu soruyu sorabilir misiniz?
Vay be, ne mantık.

***


Ankara’da 102 canımızı yitirdik. Yazmak yasak, konuşmak yasak, düşünce açıklamak yasak.
Aklımıza geliveren ya da kısa bir araştırmayla bulabildiğimiz yasaklara bir bakalım
Bingöl emniyet müdürü ve yardımcının öldürülmesi olayı yasak.
Adapazarı’nda, 14 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz eden 34 kişi hakkında yazmak yasak.
Yüksekova ve Uludere olaylarını yazmak yasak.
Mit tırlarını yazmak yasak.
52 kişinin öldüğü Reyhanlı olayını yazmak yasak.
Çeşitli olaylara ilişkin tapeleri yayınlamak yasak.

***

Son dört yılda 150’yi aşkın yasak kararı alındığını okumuştum bir yerlerde. Aklınıza gelebilecek her konuyu yasaklamışlar yani.
Yetmemiş, eleştiri yasaklamışlar bu ülkede. Hele hele Cumhurbaşkanı’nı eleştirmek katmerli yasak.
Devlet tüm gücünü Erdoğan’ı korumaya ayırmış. Halkı korumak yasak. Halk 10’ar 100’er ölmüş kimin umurunda.
Ve bu ülkede yabancı bir gazetecinin soru sorabilmesi diktatörlüğün olmadığının kanıtı. İyi mi?

***

Sahi, bizim ülkemizde diktatörlük mü var?
Ne bileyim ki?
Hiç demokrasiyle tanışmadık ki nereden bilelim?
Yaşamı soğan ekmekle geçmiş kişi nerden bilir saray sofrasındaki tatları?

***
Dağ çalısız köy delisiz olmazmış.
Birileri çıkar bir gün, kralın çıplak olduğunu haykırıverir.
Geçende biri yazmıştı; “kralın çıplak olduğunu haykırmak, gözü görmeyen için bir anlam ifade etmez” diye.
Eder kardeşim, eder. Yeter ki gönül gözü açık olsun.

***
Ankara’da barış istedikleri için öldürülen 102 canımızı bir kez daha anarak bitiriyorum yazımı.
Sahi bir önceki tümcem de girer mi yasak kapsamına.
Diktatörlük yok ama yasaklarımız çok da…

good hits