Bu artık bardağın değil, kovanın hatta kazanın taştığı nokta oldu. Gelişen tepkiler karşısında Diyanet, internet sitesinin bu fetvanın bulunduğu sayfasını karartmak zorunda kaldı. Daha sonra da bir açıklama yaparak bunun “kumpas” olduğunu iddia etti.
Hiçbir inandırıcılığı olmayan bu açıklama havada kalmaya mahkûm. Fetva sicili bozuk bu kurumun kırdığı ceviz çoktan kırkı geçti.
****
Be arkadaş bir kere de halkın yanında olsanız. “Grev caiz değildir” diyen imamlarınıza, “hakkını arayan yoksulun yanında olun” deseniz.
“Feminizm ahlaksızlıktır” diyeceğinize, “kadınlar, ”toplumun eşit bireyleridir” diyebilseniz.
“Size emanet edilen toplumun varlığı üzerinden kişisel pay çıkarmak hırsızlığın daniskasıdır” deseniz, dilleriniz mi kurur?
Sahi, sizin gibiler neden her zaman varsıl egemenin yanında yer alırlar da yoksul halka şükretmeyi öğütlerler?
****
Gerçekte Diyanet İşleri Başkanlığı laik bir ülkede asla olmaması gereken bir kurum. Belirli bir dinin, belirli bir mezhebinin üst kuruluşu olmaktan öte gidemeyen bu kuruma tüm halkın bütçesinden pay verilmesinin ne laiklikle, ne demokrasiyle ne de adaletle bir ilgisi olamaz.
Demokratik ülkelerde her inancın mabedinin giderleri, o inançta olanların bağışları ile karşılanır. Olması gereken de budur. Başka inançlardan alınan vergilerin, yalnızca bir inancın temsilcilerince harcanması adaletsizliğin en belirgin örneği olur.
Diyanet İşleri Başkanlığının demokratik, laik ülkelerde yeri yoktur. Şimdilerde üzerinde çalışma başlatılmaya çalışılan “yeni anayasa” yapıcılarına duyurulur.
.
|