ayhan altay

ANASAYFA

ÖZGEÇMİŞ

KÖŞE YAZILARIM

ARASIRA YAZDIKLARIM

YAZILARIM

ŞİİRLERİM

FOTO

GÖRSELLER

BANA YAZILANLAR

 

NERELİSİNİZ ?

           Bugünkü yazımın konusuna geçmeden önce “ağır ihlal” olarak gördüğüm bir duruma kısaca değineceğim: İMC TV’nin uydu yayının kesilmesine. Bu yalnızca uydudan çıkarılma değildir. Sonucuna bakıldığında ekran karartmadır ve haber alma özgürlüğüne vurulmuş, benzerleri ancak demokrasi karşıtı yönetimlerde görülen bir darbedir.

           Gelelim bugünkü konumuza:
           İstanbul’dayız. Sokağa çıktığımızda ilk tanıştığımız kişilere, genellikle nereli olduğunu sorarız. Peki, siz şimdiye kadar kaç kişiden “İstanbulluyum” yanıtı aldınız. Şimdi birçoğunuzun en azından içinden “hiç” dediğini duyar gibi oluyorum. Yanıldım mı?

           “Kişinin memleketinin neresi olduğu niçin önemlidir” diye hiç düşündünüz mü? İstanbul’a geleli üç kuşak olmuş, babasının geldiği memleketi ya bir iki kez görmüş ya da hiç görmemiş olanlarımız bile kendini İstanbullu olarak tanımlamıyor.

           Tüm yaşamı İstanbul’da geçmiş, büyük olasılıkla bundan sonraki yaşamı da İstanbul’da geçecek olan kişi neden kendini İstanbullu görmez.
           Evet; İstanbul; insana yaşamını zehir eden bir kent.
           Evet; İstanbul; korkumuzdan kendimizi evlerimize hapsettiğimiz bir yer.
           Evet; İstanbul; Trafiği tam bir işkence olan yer.
           Evet; İstanbul; Yağmalayan ve yağlamalara göz yumanlarca yönetilmiş ve yönetilen bir kent.
           Ne bileyim. Belki de bunlar yüzdendir insanların kendini İstanbullu hissetmemesi.

           İstanbul’da on beş milyonun üzerinde insan yaşıyor. İstanbul’a sahip çıkmayı düşünenlerin sayısı yüz bini bulmaz.
           Kendini, yaşadığı kentli hissetmeyenin, yaşadığı yere de sahip çıkmaması çok normal.
           Haydarpaşa garına sahip çıktı mı İstanbul? Ya, yağmalanan onca yeşil alana sahip çıktı mı?
           İstanbul’un gördüğü en büyük sahiplenme eylemi “Gezi Direnişi”. Benim hp sahiplendiğim, altmışlı yaşlarımda beni yeniden umutlandıran bu eyleme bile tam bir sahiplenme olamadı.

           Birkaç kişinin İstanbul’u sahiplenmesiyle başlayan bu eylem, biraz da türlü politik öbeklerin “dışında kalmayalım” düşüncesiyle büyüdü. İktidarın demokrasi karşıtlığını zorbalığa dönüştürmesi ve yağmanın oluşturduğu tepki ile çoğaldı. Yine de demokrasi tarihimizin altın sayfalarından biri oldu ama yaşadığı yerin sahiplenmesi anlamında zayıf kaldı.

           Yıllardır süren bir mücadele var Artvin’de. Son günlerde doruğa çıkan bir mücadele. Her şeyiyle memleketine sahip çıkan halkın mücadelesi bu. Üstelik her açıdan haklı ve meşru bir eylemlilik.
Artvin dışındaki Artvinliler de bu mücadeleye bulundukları yerlerdeki eylemlerle destek verdiler. İstanbul’da, Bursa’da, İzmir’de yaşayan Artvinliler sokaklara döküldüler.

           Yaşadığı kentin doğasının yağmalanmasını görmeyen ya da görmezden gelen insanlar, gönül bağlarının bulunduğu ata yurduna sahip çıktılar.
Dönelim İstanbul’a. Yok olan Beylerbeyi korusu, yağmalanan Beykoz ormanları, Çamlıca’yı hiç anımsatmayın. Haramilerin yıllardır gözlerini diktikleri Valide Bağ korusu ve sayılamayacak kadar çok yeşil alanın yok edilmemesi için kaç kişi vardı mücadele eden?

           İyi ki İstanbul’da büyük mezarlıklar var. Gerçi mezarlıklara da göz dikildiği bir gerçek. Karacaahmet mezarlığını paramparça eden yollar ve kıyısından bucağından yapılan yapılar gibi. Yine de mezarlıklar olmasa nefes alacak yer olmayacak İstanbul’da.

           İstanbul onlarca yıldır öylesine yağmalanıyor ki, insanlarda olması gerekenin bu durum olduğu algısı oluşmuş. Yine de bu olguya büyük bir tepki var. Bu tepki biraz tersten bir tepki. Kendini İstanbullu saymama tepkisi. Hiç kimse bilinçaltında bugünkü İstanbul’dan memnun değil. İşte bu yüzden de kendisini İstanbullu hissetmiyor.

           Selam olsun Artvinlilerin haklı mücadelesine. Selam olmasın yaşadığı kentin yağmalanmasına ses çıkarmayan, fırsatını bulsa bu yağmadan bir kemik de kendisi yalamak isteyen, İstanbul’da yaşayan ama İstanbullu olamayanlara.

http://www.hitwebcounter.com/