YEREL YÖNETİM
Bu güne değin oluşan bir gelenektir. Yeniden aday olanlar yaptıklarıyla övünür, yeni adaylar ise geçmişi kötüler. Oysa bu çıkmaz sokağın kendisidir.
Ben bu yoldan geçmemeye kararlıyım. Önemli olan nasıl bir Yerel Yönetim anlayışı geliştirilmiş, nasıl bir yerel yönetim anlayışı geliştirilmek istendiğidir. Herkesin dilinde “şeffaf, katılımcı, demokratik, hizmeti öne çıkaran vb.” sözcükler var. Hırlısı da hırsızı da aynı şeyleri söylüyor. Öyleyse farkı nasıl saptamalı. Çoğuna göre fark da yok. Oysa fark olmalı.
Önce yerel yönetim kavramını oluşturan süreç önemli. Tarihsel gelişim içinde şehir devletlerini, gelişen teknoloji karşısında birbirleriyle savaşımı sonucu ülke devletlere dönüştüğü ve egemenliğin ülke devletin eline geçmesiyle de şehirlerin merkezde yönetilmeye başladığını görüyoruz. Süreç içerisinde demokratik talepler ve kazanımlar geliştikçe; yerel yönetimler oluşmaya başlamışlardır. Doğaldır ki bu süreç çok karmaşık ve farklılıklar içermiştir.
Toplumların demokratikleşme istemleri Yerel yönetimler ile merkezi yönetim arasında egemenliğin paylaşımı kavgasını da birlikte getirmiştir. Yani Merkezi yönetimler ile yerel yönetimler hem bir arada bulunmak hem de çatışmak zorunda kalmışlardır.
Ülkemize baktığımızda, bunun pek de böyle olmadığını görürüz. Tek istinası Mısır Valisinin, Osmanlıya baş kaldırışıdır ki o da kanlı bitmiştir.
Cumhuriyetimiz, biraz da o günlerin somut koşulları nedeniyle yerel yönetimleri karar alma sürecinden dışlayarak oluşturmuştur. Bu durum o günlerden bu yana sürmektedir. Yurdumuzda hiçbir zaman yerel yönetimler, merkezi yönetime karşı demokratik bir egemenlik kavgası yapmamıştır. İşte bu nedenledir ki, yerel yönetimler merkezi yönetimlerin vesayeti altında kalmış ve başarısız olmuşlardır. Zaten yerel yöneticilerimizin ne ağzında ne de aklında bu düşünce olmamıştır.
Burada son günlerin “Kamu Yönetimi Yasası”ndan söz etmek gerekmektedir. Bu yasa ne yerel yönetimlerin savaşımı sonucu oluşmuş, ne de yerel yönetimlere demokratik bir gelişme sağlamayı amaçlamıştır. Bu nedenle yukarıda sözünü ettiğimiz konuyla bir ilgisi yoktur.
Yerel yönetimler ve yöneticileri, yerel konularda kendi kararlarını alabilen, yerel konularda yasa yapabilen bir konumda olmalıdırlar.
30.01.2003